Mehmet Özay 22.08.2024
Endonezya ve Avustralya arasında, savunma işbirliği anlaşması imzalanması konusunda karara varıldı.
Endonezya savunma bakanı Prabowo Subianto’nun Canberra ziyaretinde yaptığı görüşmeler sonrasında, iki ülke arasında savunma işbirliği anlaşması imzalanmasına karar verildi.
Bu gelişme, Prabowo’nun başkanlık süreci öncesinin önemli gelişmelerinden biri olarak değerlendirmek gerekiyor.
Geçmişte, zaman zaman sorunlar yaşayan iki ülke arasında böylesi bir anlaşmanın imzalanacak olması, bölgenin iki önemli ülkesinin güvenliğinin ve istikrarın sağlanmasının ötesinde değerlendirmek gerekiyor.
Öyle ki, tarihi öneme sahip olacağına kuşku bulunmayan anlaşma, iki ülkeyi birbirine yaklaştırması kadar, ASEAN ve Asya-Pasifik bölgesi güvenlik politikalarını doğrudan etkileyebilecek bağlamları içinde barındırıyor.
Öte yandan, Ekim ayında başkanlık koltuğuna oturacak olan Prabowo Subianto, söz konusu güvenlik anlaşmasıyla, başkanlık sürecine yönelik bir meşruiyet kazanmakla kalmıyor.
Bunun yanı sıra, “Endonezya dış siyasetinde yeni bir evreye mi giriyor?” sorusunun güçlü bir şekilde sorulmasına neden oluyor.
Prabowo’dan dış politika ayarı
Endonezya’nın, seçilmiş yeni devlet başkanı Prabowo Subianto’nun, başkanlık koltuğuna oturmasına daha iki ay olmasına rağmen, hem savunma bakanı olarak ve hem de, gölge devlet başkanı sıfatıyla yurt dışı seyahatlerine devam ediyor.
Prabowo, 20 Ağustos’ta Canberra’ya yaptığı ziyarette, savunma bakanı Richard Marles ve başbakan Anthony Albanese ile biraraya geldi.
Prabowo’nun gerçekleştirdiği görüşmelerin, iki ülke arasında savunma işbirliği anlaşmasının imzalanması kararına varılması, bu gezinin nezaket ziyareti olmadığını, aksine bunun dışında bir anlam ifade ettiğini ortaya koyuyor.
Geçmişte, dış ilişkilerde zaman zaman karşı karşıya gelen iki ülkenin, Avustralya savunma bakanının yakında Cakarta’ya yabacağı ziyaretle imzalanması beklenen bu anlaşmayla birbirlerine daha da yakınlaşmakta olduklarına kuşku yok.
Prabowo, görüşmeler sonrası yaptığı açıklamada bu hususa değinerek, “Endonezya ve Avustralya, siyasal ve jeo-politik gelişmelere bağlı olarak inişli çıkışlı süreçler yaşıyordu. Ancak, son birkaç on yıldaki işbirliği sonrasında bu anlaşmayı imzalamış olduk” dedi.
Meşruiyet gücü
Bu anlaşma, aynı zamanda geçmişte ordudaki görevi sürecinde insan hakları ihlâllerine konu olan gelişmelerde adı geçen Prabowo’nun, başkanlık sürecinin başlamasına az bir süre kala, Batılı ülkeler ve Batılı ülkelerin bölgedeki güçlü müttefiki Avustralya nezdinde meşruiyet kazanması anlamına da geliyor.
Hatırlanacağı üzere bir süre önce Prabowo, ABD dışişleri bakanı Anthony Blinken ile Ortadoğu’da biraraya gelmişti.
Bugün, Endonezya-Avustralya arasındaki güvenlik işbirliği anlaşması kararına varılması, Endonezya’yı Prabowo döneminde ABD’ye daha çok yaklaştıracağı yorumunu yapmak mümkün.
Her ne kadar, uluslararası ilişkiler ve dış siyasette ‘bağlantısız’ konumunu sürdüren Endonezya’nın, son yıllarda Asya-Pasifik coğrafyasında ortaya çıkan gelişmeler karşısında Batı’dan gelen baskılara ne kadar direniş gösterebileceğinin de aslında, sınanmakta olduğunu varılan bu anlaşmanın gösterdiğini söyleyebiliriz.
Stratejik güven
Geçtiğimiz Salı günü imzalanması kararı alınan savunma işbirliği anlaşması, Asya-Pasifik bölgesinde en uzun deniz sınırına sahip Endonezya ve Avustralya’nın ulusal güvenliklerinin teyidi anlamına geliyor.
Bunun yanı sıra, bu gelişme sadece, Endonezya ile Avustralya ikili ilişkileri açısından değil, hem bölgesel hem de küresel ilişkiler açısından gayet önemli bir adım sayılmalıdır.
Endonezya’nın, ASEAN’ın en büyük üye ülkesi olması, Avustralya ile varılan güvenlik anlaşmasının şu veya bu şekilde ASEAN ile ilişkilendirilebilecek boyutları olduğunu ortaya koyuyor.
ASEAN içerisinde askeri güvenlik konsepti bugüne kadar ciddi anlama gündeme getirilmemiş olmakla birlikte, Endonezya gibi güçlü bir üyenin Batı müttefiki Avustralya ile yakınlaşmasının ASEAN üzerine olası etkileri incelenmeye değerdir.
Uluslararası güvenlik stratejistlerinin yakından takip ettiğine kuşku olmayan bu anlaşmanın, Güney Çin Denizi gibi küresel boyutta ilgiyle takip edilen sorunla ilintili bir alanı da kapsadığını söylemek yanlış olmayacaktır.
Bu anlaşmanın imzalanmasıyla, Endonezya ve Avustralya arasındaki uzun deniz sınırının ulusal ve uluslararası gelişmelere karşı ‘güvenlik altına alınacak olması’ hiç kuşku yok ki, akıllara, Çin’in bölge denizlerine yönelik giderek artan sivil ve askeri boyuttaki eğilimlerine yönelik bir önleyici tedbir olabileceğini getiriyor.
Bu yorumu destekleyen yaklaşım ise, Avustralya başbakanı Albanese’in görüşme sürecinde yaptığı açıklamada kendini ortaya koyuyor.
Başbakan Albanese, görüşmeler sonrası yaptığı açıklamada, söz konusu güvenlik anlaşmasının her iki ülke kadar, bütün bir bölge -yani, Asya-Pasifik- için hayati değerde olduğuna işaret etti.
Endonezya ve Avustralya arasında imzalanan güvenlik anlaşması, iki ülke ordusunun ortak tatbikatı ile ilgili birliklerin diğer ülkede faaliyette bulunması gibi maddeleri içeriyor.
Öte yandan, Avustralya savunma bakanı Richard Marles konuyla ilgili yaptığı açıklamada, iki ülke arasındaki uzun deniz sınırına atıfta bulunacağı belirtilen savunma işbirliği anlaşmasının, “iki ülke ortak kaderi paylaşıyor ve bu kader daha çok derin stratejik güvenle tanımlanıyor” açıklaması gayet önemliydi.
Avustralya’nın, ABD ve İngiltere ile AUKUS adıyla 2021 yılından bu yana var olan askeri işbirliği anlaşmasında yer alması, Endonezya’nın gizli/açık bu oluşum içerisine doğru çekilmekte olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır.
Devlet başkanı Joko Widodo’nun son beş yıllık iktidarında savunma bakanı olarak görev yapan Prabowo’nun, Avustralya ile savunma işbirliği anlaşması imzalaması kararı, zaman zaman gergin ilişkiler yaşayan iki ülke ilişkilerinin yakınlaşması noktasında, gayet önemli bir gelişme olarak yorumlamak gerekiyor.