Maleyza’nın Borneo Adası’ndaki iki eyaletinden biri olan Saravak’da 11. Eyalet Başkanlığı ve meclis seçimlerine az bir süre kaldı. 7 Mayıs’da gerçekleştirilecek seçimler, sadece Saravak Eyaleti’nde yeni bir yönetimin belirlenmesi anlamı taşımıyor. Malezya Federasyonu’na dahil olduğu 1963 yılından bu yana, iktidardaki Ulusal Cephe (BN) koalisyonunun ‘oy deposu’ olmasıyla da Saravak bu seçimlerde de siyasi gözlemcileri için cazibe merkezi. Saravak seçimlerinin Federal hükümet ve genel ülke siyaseti üzerindeki etkisi üzerinde durmadan önce, Eyalet siyasetinde hangi partilerin gündemde olduğuna bakalım.
Kelabit, Kenyah, Kayan, Penan ve Iban gibi görece küçük azınlıklardan müteşekkil çoğul etnik yapının belirgin olduğu Saravak’da bu bölünmüşlük siyasal yaşama da yansıyor. Bugüne kadar Eyalet siyasetinde hak ettiği yeri bulamayan etnik yapılar kadar, merkezi yönetimle yani UMNO ile ‘güçlü’ bağlar teşkil etmiş siyasi oluşumlarsa, her daim en önde yer alıyor. Eyalet’te öne çıkan siyasi partiler arasında Geleneksel Birleşik Bumiputra Partisi (PBB), Saravak Birleşik Halklar Partisi (SUPP), Saravak Halk Partisi (PRS) ve Devlet Reform Partisi (STAR) bulunuyor. Bunlar arasında özellikle PBB, UMNO ile kurduğu ittifak sayesinde eyaleti on yıllardır yönetmede öncü bir siyasi güç. Öyle ki, 2011 yılında görevi bırakan PBB lideri Abdül Tahib Mahmud, Malezya’da en uzun süre eyalet başbakanlığı yapan lider unvanına sahip. Taib Mahmud’un başbakanlıktan çekilmesi onun siyasi emekliliği anlamına gelmiyor. Aksine, eyalette sahip olduğu gücü sayesinde, diğer ‘klasik’ eyaletlerdeki sultanlara eş bir yöneticis konumuna atanarak üst düzeyde siyasi elit rolünü oynamaya devam ediyor.
7 Mayıs seçimleri öncesinde bugün yani Pazartesi bütün partiler adaylarını seçim komisyonuna bildirecek. Partiler, daha doğrusu koalisyon blokları seçimlerde 82 sandalye için mücadele edecek. 71 sandalye için yapılan 2011’deki seçimlerde muhalefet partileri (DAP ve PKR) toplam on beş sandayle kazanabilmişti. Bu arada, 11 yeni seçim bölgesinin de eklendiğini belirtelim.
2011 yılında alınan bu sonuçdan hareketle bu sefer eyalet siyasetinde niçin ve ne gibi bir değişiklik söz konusu olabilir üzerinde durmakta fayda var. Eyaletteki seçimler, son dönemde Federal hükümet Başbakanı Necib bin Razak’ın adının tam da odağında yer aldığı yolsuzluk iddialarınının ağırlığı altında geçecek. Bir yılı aşkın bir süredir ‘1 Malezya Kalkınma Fonu’ (1MDB) etrafında yükselen yolsuzluk söylemleri üzerine eski Başbakanlardan Dr. Mahathir Muhammed, Çin azınlık partisi Demokratik Eylem Partisi (DAP), 2007 yılında kurulan ‘Şeffaf Seçimler’ (Bersih) hareketi liderlerinden ve eski baro başkanı Ambiga Sreenevasan gibi farklı kanattan birey ve siyasi oluşumların bir araya gelmesi başta başbakan ve hükümet üzerinde kayda değer bir siyasi basınç oluşturmuş durumda.
Bu anlamda, Federal meclis ve de hükümet teşkilinde on yıllarca UMNO iktidarları için Saravak’ın ‘oy deposu hükmünün’ devam edip etmeyeceği de sınanacak. Yukarıda dile getirdiğim üzere, çok etnikli toplum yapısı, kitle iletişim araçlarının görece zayıflığı, eyalet yönetiminin ‘merkezden’ gelecek muhalif liderlerinden bazılarının girişine izin vermemesi, lider kültür ya da feodal çıkar ilişkileri temelli hususlar Saravak halkının ‘demokratik’ sistem ve işleyişteki rolünü kısıtlayıcı unsurlar olarak öne çıkıyor. Bu ‘manipülasyonun’ başında da, Malezya’nın diğer bölgeleriyle kıyaslanamacak geri kalmışlığına vurgu yapılarak Sarava halkının ‘mevcut liderler eliyle’ kalkınmadan başka çıkar yol olmadığı söylemi yer alıyor. Öte yandan, tüm parçalı yapısına rağmen, muhalefet bloğu için de Saravak seçimleri bir eşik anlamı taşıyor. Örneğin, muhalefet bloğunun iki güçlü siyasi hareketi Demokratik Eylem Partisi (DAP) ve Halkın Adaleti Partisi (PKR) arasında adaylar konusunda yaşanan sorunun aşılıp aşılmaması muhalefetin yakın gelecek vizyonunu da belirleyecektir.
Saravak üzerinden gerçekleşen bu iç politik saflaşmanın yanı sıra, Saravak’ı ulusal siyaset gündeminin dışına çıkaran husus ise, ‘Sarawak Report’ adlı araştırma sitesi. Sitenin editörü, İngiliz İşçi Partisi ve başbakan Gordon Brown’ın kardeşiyle evli Clare Rewcastle Brown’ın -şu anki verilere göre bir komplo teorisine konu olmayacak şekilde bir tür ‘hümanistik’ yaklaşımla, ‘doğduğu ve ilk çocukluk yıllarını geçirdiği topraklardaki’ yerli toplumların doğal haklarının korunması konusundaki ‘duyarlılığın’ bir ürünü olarak gündeme taşıdığı yolsuzluk olayları. Clare’ın duyarlılılığı yağmur ormanları başta olmak üzere çeşitli doğal kaynaklara sahip eyaletin bu zenginliğinin Eyalet’teki yerli kitlelerden esirgenmesi ve gün be gün bu kitlelerin topraklarını yitirmesi olduğu belirtiliyor. Clare’ın, özellikle yukarıda atıfta bulunulan Eyalet eski başbakanı Taib Mahmud’un yağmur ormanlarını katletmesi ve yerlilerin arazilerine el konulması vb. icraatları üzerine yaptığı yayınlar ve bu çerçevede ilişkilerini araştırma süreci yolunu 1MDB bağlantısına kadar götürdü.
Clare’ın hem Malezya’da hem de uluslararası medyada tanınır kılan ise, 1MDB konusundaki iddiaları, Başbakan’ın kişisel banka hesabına aktarılan paralar vb. gibi hususları 2015 yılı Mart ayında yayınlaması ve akabinde Dr. Mahathir Muhammed ile Kuala Lumpur’da bizzat görüşmesi oldu. Tabii, bir daha da ülkeye girişine izin verilmeyen ve sitesine erişimin kesildiği Clare, Saravak yerli halklarının hakları için başlattığı mücadelede sadece Saravaklı elit siyasetçi/leri/nin değil, ülkenin Başbakan’ının da içinde yer aldığı bir komplike ilişkiler silsilesini uluslararası basına aktardı. Clare’ın, Malezla muhalefetinden bazı isimlerle çalışarak ortaya koyduğu ‘veriler’, Avustralya’dan ABD’ye kadar değişik ülke basınında yer alırken, beş ülkede de para aklama işlerinden ötürü soruşturmalar başlatıldı. Her ne kadar, ulusal düzeyde faaliyet gösteren kurumlar, Başbakan’ın tüm bu gelişmelerde ‘dahli olmadığını’ söylese ve kanıtlasa da konu tartışılmaya devam ediyor.
İşte bu husus, 7 Mayıs Saravak seçimlerini çok daha anlamlı kılıyor. Çünkü, konuyla ilgili görüşüne başvurduğum -bir süre önce kapatılan- Malaysia Insider’ın editörü Jahabar Sadiq, Clare’ın 2011 seçimleri öncesi yaptığı yayınlar sayesinde Taib Mahmud’un eyalet başbakanlığı görevinden ayrılmak zorunda kaldığını söylemişti. 7 Mayıs seçimlerinde de sadece Clarke faktörü belirleyici olmayacak. Aksine farklı çevrelerin şu veya bu yöndeki işbirlikleriyle Eyalet’te iktidardaki Ulusal Cephe koalisyonuna olan halk desteğinin mümkün olduğunca düşürülmesi hedefleniyor. Bu da Başbakan Necib bin Razak’ı daha da köşeye sıkıştırma anlamı taşıyor.
Seçim günü oyların belli ölçüde muhalefet adaylarına gitmesi Saravak Seçimlerini, birkaç yıl içerisinde yapılacak 14. Genel Seçimler için bir barometre olarak sunulmasına yol açacaktır. Saravak gibi lider ve parti yapısı UMNO’dan farklılık arz eden; katı feodal ilişkileriyle ve zengin doğal kaynaklar üzerinde gücünü tesis etmiş azınlık elitin varlığı karşısında Eyalet halkı bugüne kadar ‘demokratik’ seçimlerde benzer eğilim sergileyerek siyasi gücü aile ve ciddi ekonomik çıkarlarla birbirine eklemlenmiş eyalet elitlerine verdi. Bir yandan eyalet siyasetinde statükocu yapıyı oluşturan ve aynı zamanda eyaletin doğal zenginliklerini elinde tutan elite ve bu elitin on yıllarca merkezdeki UMNO ile iyi ilişkilerine rağmen eyalet halkının geniş kesimlerine ulaştırılması arzu edilen kalkınmacı politikaların bugüne kadar gerçekleştirilememiş olması bir çelişki arz ediyor.
İşte bu nedenle yukarıda dile getirilen son dönemdeki yolsuzluk söylemlerinin şu veya bu şekilde 6 Mayıs seçimlerinde tepkiye dönüşebilme ihtimali yok değil. Bunu göz önüne alan Eyalet Başbakanı Adenan Satem, “Ulusal Cephe koalisyonunca belirlenmiş milletvekilleri adaylarını beğenmeyebilirsiniz. Ancak bu milletvekillerine vereceğiniz oylar, bana verilmiş anlamı taşıyor” minvalindeki bir söylemle, Eyalet halkının demokratik tercihlerini belirlemede farklı kriterleri gündeme taşıyor. 2011 seçimlerinde ‘reform’ söylemiyle meydanlara inen Adenan’ın bu açıklaması açıkçası aradan geçen süreçte bir reforma referans yapmadığı gibi, bundan sonra da böylesi bir açılıma işaret etmiyor.
Tam da burada, UMNO içerisinde kaynayan kazanın seçimlerde ne türden değişiklikler getirebileceği üzerinde durulabilir. Bu bağlamda, daha önce Dr. Mahathir’den duyduğumuz ve ardından da yaklaşık altı ay önce Başbakan yardımcılığı ve Milli Eğitim Bakanlığı görevine son verilen Muhyiddin Yasin’in iddia ettiği üzere Necib bin Razak’ın liderliğinde girilecek 14. Genel Seçimler UMNO için bir hezimet olacak açıklaması yabana atılır gibi değil. Dr. Mahathir gibi uzun yıllar aktif başbakan olarak ülkeyi yönetmiş bir kişi değil, ‘siyasi emekliliği’ sonrasında da siyaset yaşamında var olmayı sürdürmüş bir ‘kurt politikacı’ ile UMNO’da parti başkan yardımcılığı ve başbakan yardımcılığı ile bu siyasi yapının tüm organlarına vakıf Muhyiddin Yasin’in bu söylemi, Başbakan’a yönelik bir saldırıdan neşet etmiyor. Aksine son dönemde sergiledikleri en ağır eleştirilere rağmen, halen UMNO’nun ülke için vazgeçilmezliğine dikkat çeken bu siyasiler 58 yıldır iktidardaki partinin neler kaybedebileceğine işaret ediyorlar.
http://www.dunyabulteni.net/haber-analiz/362084/saravak-secimleri-ve-rezakin-kaderi