Mehmet Özay 10.06.2021
Malezya Federasyonu’nda kovid-19’la mücadelede mevcut hükümetin başarısızlığı, Federal Sultan’ı hareket geçirdi.
Sultan Abdullah Ahmed, başbakan ve önde gelen siyasi parti liderleriyle dün başlayan birebir toplantıları, onun nezdinde yeni bir eylem plânının hazırlığı olarak yorumlanıyor.
Bu süreçte en önemli tepkiler muhalefet liderleri 95 yaşındaki Dr. Mahathir Muhammed ve Enver İbrahim’den geldi.
Malezya’da geçen Ocak ayında ilân edilen ve Ağustos ayı başına kadar sürmesi plânlanan olağanüstü hale ve bu sürenin bitmesine rağmen, kovid-19’la mücadelede başarılı olunamadı.
Bunun üzerine iktidardaki Ulusal İttifak (Perikatan Nasional-PN) hükümetinin aldığı son eylem kararı, 1 Haziran’da başlatmak üzere iki hafta boyunca ülke genelindeki kapanma oldu.
Aradan geçen on günlük süreye rağmen, salgının kontrol altına alınması bir yana, vaka sayılarındaki artış kadar ölümcül vakalarda da bugüne kadarki en yüksek düzeylere ulaşılması ulusal güvenlik açısından da kaygı verici bur durum olarak yorumlanıyor.
Öte yandan, federal sağlık bakanlığından yapılan açıklamada, söz konusu iki haftalık kapanmanın uzatılabileceği yaklaşımı ise hiç kuşku yok ki toplumda tepkilerin daha da artması anlamı taşıyacaktır.
Federal Sultan: olağanüstü hâl yaradan çok zarar getirdi
Bu noktada, siyasilerle görüşmesine temel teşkil edecek şekilde Federal Sultan’ın yaptığı açıklama tam da bu gelişmeyle ilgili.
Federal Sultan hükümetin Ocak ayında aldığı ve kendisinin onayladığı olağanüstü hâlin yarardan çok zarar getirdiğini söylemesi bir öz eleştiri olmak kadar, icracı konumundaki hükümeti de hedef alan bir açıklama olarak değerlendirilebilir.
Bu süreçte aşılama faaliyetlerine hız verilmekle birlikte, bu sürecin geç başladığı konusunda da görüşler dikkat çekiyor.
Hastahanelerde ise mevcut yatak sayılarının üstünde hastaya ulaşılması federal sultan nezdinde acil toplantı kararı alınmasının temel sebebini oluşturuyor. 32 milyonu aşkın nüfusa sahip Malezya’da şu ana kadarki vaka sayısı 634.000’a ulaştı.
Siyasiler tepkili
Federal Sultan Abdullah Ahmed, dünden itibaren başbakan Muhyiddin Yasin’in yanı sıra, önde gelen siyasi parti liderlerini sırayla kabul etmeye devam ediyor.
Dün yani, 9 Haziran’da başlayan ve bugün devam eden görüşmelerde dikkat çeken konuyu, Yerli Birlik Partisi (Parti Pribumi Bersatu Malaysia-Bersatu) başkanı Muhyiddin Yasin’in başında bulunduğu, geniş tabanlı koalisyon hükümetinin kovid-19’la mücadelede başarısız olmasının geniş toplum kesimlerinde doğurduğu huzursuzluk ve bunun ekonomiye yansımaları oluşturuyor.
Federal Sultan, bugün muhalefet liderleri Dr. Mahathir Muhammed ve Enver İbrahim’le görüştü.
Geçen yıl yaşanan sivil darbenin ardından başbakanlık koltuğundan olan Dr. Mahathir Muhammed o dönem başında bulunduğu Bersatu’yu da Muhyiddin Yasin’e kaptırmıştı.
Ardından Vatan Mücadelesi Partisi (Parti Pejuang Tanah Air-Pejuang) adıyla yeni bir siyasi parti kuran ve halen içişleri bakanlığınca onaylanması beklenen partini başında bulunan Dr. Mahathir, federal sultanla görüşmesi sonrası yaptığı açıklamada sultana “Ulusal Operasyon Konseyi” (Mageran) yönetimine geçilmesini önerdiğini söyledi.
Dr. Mahathir 13 Mayıs 1969 tarihinde başlayan anarşi olayları sonrasında yaklaşık yaklaşık iki yıl boyunca ülkeyi yönetem operasyon konseyine gündeme getirmesi hiç kuşku yok ki, ülkede kovid-19 nedeniyle oluşan istikrarsızlığın ekonomi yönetimi kadar toplum psikolojisi ve yönetimiyle de yakından ilişkisi bulunuyor.
Halkın Adaleti Partisi (Partai Keadilan Rakyat-PKR) genel başkanı Enver İbrahim, toplum kesimlerinin özellikle de, alt ve alt orta takabaların yaşanan ekonomik durgunluktan olumsuz yönde etkilenmesini gündeme taşıdı.
Enver İbrahim, bu çerçevede, federal sultan’dan mevcut kapanmanın daha fazla uzatılmamasını talep etmesi, ülke genelinde vatandaşların farklı sağlık tedbirleri alınarak ekonomik faaliyetlerinin önünü açmaya matuf bir talep olarak değerlendiriliyor.
Enver İbrahim’in her fırsatta dile getirdiği ve son yirmi yıllık siyasal yaşamının temelini oluşturan “adalet” (justice) kavramının kovid-19 ile mücadelede de gündeme getirmesi şaşırtıcı değil.
Malezya siyasal yaşamında etnik merkezli siyasal partilerin aksine, Enver İbrahim lideri olduğu PKR ile etnik yapıların birarada hareket edebileceği bir siyasi yapıyı gündeme taşımasıyla dikkat çekiyor.
Bu çerçevede, Enver İbrahim özellikle, geçen bir yıllık süre zarfında, kovid-19’un ülke ekonomisinde genel olarak neden olduğu durgunluk kadar, bu süreçte etnik fark gözetmeksizin en çok dar gelirli vatandaşların etkilenmesini yüksek sesle dile getiren siyasetçi olarak öne çıkıyor.
Her ne kadar, hükümet aradan geçen süre zarfında çeşitli ekonomi paketlerini açıklamış olsa da, bunun hak ettiği şekilde ilgili halk kesimlerine ulaştığı konusunda ciddi kaygılar var. Bugün gelinen noktada da, zaten bu tür kaygıların artık kaçınılmaz bir hâl alması üzerine federal sultanın harekete geçmesine neden olmuş gözüküyor.
Amanah lideri Muhammed Sabu, federal sultanla görüşmesinde geçen Ocak ayından bu yana yürürlükte olan olağanüstü hâl nedeniyle federal parlamento işlevini yerine getirememesine değinerek parlamentonun açılması talebinde bulundu.
Sivil darbenin gölgesinde kovid-19
24 Şubat 2020 tarihinde odağında UMNO’nun bulunduğu siyasi partiler ile bazı siyasilerin sivil darbe olarak adlandırdığımız girişimi sonrasında, başbakanlık koltuğuna oturan Muhyiddin Yasin’in kurduğu hükümetin, bugüne kadar federal parlamentoda güvenoyu almamış olması hiç kuşku yok ki, ülke siyasal ve toplumsal yaşamında bugüne kadar yaşanan sorunların ve sıkıntıların temelini oluşturuyor.
Malezya’da sivil darbe girişiminin başlatıldığı dönemde, kovid-19 sorunun sadece Çin Halk Cumhuriyeti’nin gündeminde olduğu ve Malezya’nın da içinde yer aldığı Güneydoğu Asya sınırlarında etkisini yeni yeni göstermeye başladığı dönemde, yaşanan iktidar değişikliği sadece siyasi krize neden olmakla kalmadı.
Bunun ötesinde, geniş toplum kesimlerinde moral erozyonuna da yol açması, kurulan hükümetin süreç içerisinde kovid-19’a karşı ortaya koymaya çalıştığı politikaların ne destek bulmasına, ne de başarıyla yürütülmesine neden olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır.
Gayri meşru hükümetin başındaki Muhyiddi Yasin, geçtiğimiz Ocak ayında Federal Sultan’la yaptığı görüşmede kovid-19’la mücadelede Ocak ayından Ağustos ayı başına kadar yürürlükte olacak şekilde olağanüstü hâl ilân edilmesini önermiş ve ardından Sultan bu ilânı yapmıştı. olağanüstü hâl ile birlikte federal ve eyalet meclisleri çalışmalarına ara vermişti.
O dönem, muhalefet çevreleri Muhyiddin Yasin’in bu girişimini, başında bulunduğu hükümeti konsolide etmeye yönelik bir çaba olarak değerlendirmişti. Bugün gelinen noktada, mevcut hükümet kovid-19’la mücadelede başarısız olduğu gibi, ülke siyasal sisteminin işlerliğini inkitaya uğramasıyla da tepki çekti.
Federal sultan, şu ana kadar Dr. Mahathir Muhammed, PKR lideri Enver İbrahim, Amanah lideri Muhammed Sabu, DAP lideri Lim Guan Eng, Sabah eyaletinde faaliyet gösteren Warisan lideri Şafii Abdullah, PAS başkan yardımcısı Tuan İbrahim Tuam Mat ile görüştü.
Yarın devam edecek görüşmelerde ise hiç kuşku yok ki en önemli isim Birleşik Malay Ulusal Organizasyonu (United Malay National Organization-UMNO) genel başkanı Ahmed Zahid Hamidi olacak. Bu önem, UMNO’nun mevcut geniş tabanlı Ulusal İttifak’ın (Perikatan Nasional-PN) en büyük ortağı olmasından kaynaklanıyor.
Federal sultan nezdinde yapılacak herhangi bir hükümet değişikliği veya Dr. Mahathir’in önerdiği şekilde bir Ulusal Operasyon Konseyi’nin oluşturulmasında hiç kuşku yok ki UMNO’ya önemli bir görev düşecek. 1969-1971 yılları arasında görev yapan konseyde dönemin önde gelen siyasileri, üst düzey bürokratlar ile ordu komutanı ve emniyet genel müdürü gibi güvenlik çevreleri yer almıştı.