Mehmet Özay 18.09.2019
Malezya’da Enver İbrahim ne zaman başbakanlık koltuğuna oturacağı sorusu halen sorulmaya devam ediyor. Bu soruya, bu kez Enver İbrahim bugün yaptığı bir açıklama ile bizzat kendisi cevap verdi ve 2020 yılı Mayıs ayında başbakanlık değişiminin yaşanacağını söyledi.
Enver İbrahim’in açıklaması, daha önce gündeme getirilen iki yıllık sürenin Halkın Adaleti Partisi’nin (Partai Keadilan Rakyat-PKR) lideri Enver İbrahim tarafından teyit edildiği ve başbakanlık değişiminin gerçekleştirilmesinin gerekliliğinin birinci elden ifadesi olarak anlaşılmalı.
Enver İbrahim açıklamasında, aşağıda detaylarına değinileceği üzere, alternatif başkan arayışlarının da önünü kapatmış oldu.
Bir yanda, şu anki hükümette ekonomi bakanı Azmin Ali, öte yanda Dr. Mahathir’in oğlu ve Kedah eyalet başbakanı Mukhriz Mahathir’in adlarının kimi çevreler tarafından gizli/açık zikredilmesi, temelde iktidar koalisyonunu oluşturan siyasi partiler arasında bir çekişme ile sınırlı değil.
61 yıllık iktidarı devirmiş bir siyasi bloğun içinde ortaya çıkacak bir çatlak, henüz daha sona gelinmemiş yolsuzluk soruşturmalarının aksamasına ve dünkü iktidar güçlerinin şu veya bu şekilde yeniden güç devşirebilecekleri bir ortama yol açabilir.
On yıllardır ülkeyi yönetmiş olan yapının omurgası ve şu an muhalefetteki Birleşik Malay Ulusal Organizasyonu (UMNO) ile bir zamanlar UMNO ile neredeyse kanlı bıçaklı olan Malezya İslam Partisi (PAS) arasında geçen hafta sonu imzalanan işbirliği anlaşması bu yöndeki gelişmelerden biri olarak değerlendirilmeli.
Başka bir yazının konusu olan bu işbirliği sürecinin, ülkede reformları değil, ana akım siyasetin odağında yer alan ‘etnik temelli’ politikanın devamlılığını ön görüyor.
Bu şartlarda iktidardaki Umut Koalisyonu, partiler arası çatışmayı ve/ya liderler arası çekişmeyi bir kenara bırakıp, ülkeyi son yirmi yılda yaşanan olumlu siyasi değişimlerin mimarı Enver İbrahim’le yola devam edecek şekilde yapılandırmalı.
Bu noktada, Enver İbrahim bir mülâkat vesilesiyle 2020 yılında başbakanlık devrinin gerçekleşeceğini açıklaması oldukça önemli bir gelişme olarak değerlendirmek gerekir.
Başbakanlık mücadelesi
Başbakanlık değişiminin koalisyon bloğu içerisinde partiler arasında seçim öncesi siyasi pazarlıklar sırasında yapılan sözlü anlaşmayla sınırlı olmadığı, geçtiğimiz aylarda yaşanan tartışmalarda tanık olundu.
Daha önce iki yılla belirlenen Dr. Mahathir’in başbakanlığı, iktidarın bir yılını doldurmak üzereyken başlayan yeni bir tartışma ile farklı bir veche kazanmaya yüz tutu. Önce, Dr. Mahathir, ülke ekonomisinin düzlüğe çıkartılmasının şart ve bunun kendisince yapılması gerektiğini söyleyerek üç yıla talip olduğunu ifade etti.
Ardından geçen yaz başında, başbakan Dr. Mahathir Muhammed’e yakın bazı çevreler, başbakanlığın devrine dair belirlenmiş bir zaman olmadığı ve hatta başbakanlık değişiminin olup olmayacağını da açıkça gündeme getirdi.
Gereksiz arayışlar
Buna paralel olarak yürütülen bir başka çaba ise, Dr. Mahathir sonrası dönem için hükümette ekonomi bakanlığı yapan Azmin Ali bazı çevreler tarafından gündeme getirilirken, bu konuda Dr. Mahathir’in de aynı görüşte olduğuna dair yaklaşımlar dikkat çekiyordu.
PKR genel başkan yardımcısı olan, ulusal hükümette yer almadan önce Selangor eyaleti başbakanlığını yürüten Azmin Ali’nin kuşkusuz ki en önemli özelliği geçmişte Enver İbrahim’in en yakınında bulunmuş bir isim olması.
Bugün Azmin Ali’nin adının başbakanlık için gündeme getirilmesi bir anlamda usta-çırak arasında siyasi bağın kopuşu ve bir anlamda PKR içinde parti içi çekişmelerin önünü açmaya matuf bir yönü olduğu düşünülebilir.
Bu noktada, Dr. Mahathir’in iktidar ortakları arasında yapılan siyasi ortaklık anlaşmasına muhalif hareket etme noktasında ön plânda olduğunu düşünmek yanlış olur.
Unutulmamalı ki, Malezya’da hala önemli bir kitle Enver İbrahim’in başbakan olmasını bekliyor. Bu çerçevede Azmin Ali’nin bir şansı olduğundan bahsedilemez. Kaldı ki, parti içinde kalarak Enver İbrahim’e meydan okumasının da siyasi rasyonalite ile uyuşan bir yanı bulunmuyor.
Enver İbrahim’in, son derece hassas bir konumda yani hapiste olduğu bir dönemde ittifak sürecini başlatan bizzat Dr. Mahathir’in kendisi. Kaldı ki, bu ittifak oluşumunun, salt siyasi bir anlaşmanın ötesinde iki siyasi lider arasında geçmişte yaşanmış anlaşmazlıkların ve haksızlıkların üzerinin örtülmesi gibi oldukça bağlayıcı ve manevi bir yönünün olduğu da ortada.
Zaten Dr. Mahathir de bunu hatırlayarak, Haziran ayı sonlarında yaptığı bir açıklamada, “O’na söz verdim” diyerek Enver İbrahim’e başbakanlık devrini, zaman belirtmemekle birlikte, bir kez daha ortaya koydu.
Dr. Mahathir’in, yukarıda zikredilen duyarlılığı bozacak yeni bir siyasi yapılandırma çabasının aktörü olmasından değil, özellikle kendi partisi içerisindeki bazı ‘derin’ siyasilerin tesirinde kaldığını söylemek mümkün.
Bu isimler gizli saklı da değil açıkçası. Aksine, tartışmaların yapıldığı günlerdeki basın açıklamalarına bakıldığında bunları ismen ortada oldukları görülecektir.
Bölgesel yapılanma
Malezya’da 61 yıl boyunca iktidarı elinde tutan Ulusal Cephe (Barisan Nasional) koalisyonunun, 2018 Mayıs’ındaki 14. genel seçimleri kaybetmesi ve yerine Umut Koalisyonu’nun (Pakatan Harapan -PH) iktidarı yakalamasını sağlayan aktörlerin başında gelen olan Enver İbrahim’in başbakanlık koltuğuna oturacağı haberi sadece Malezya’da değil, ASEAN bölgesi başta olmak üzere çeşitli ülkeler tarafından da yakından takip ediliyor.
Enver İbrahim’in, özellikle siyasi liderlik konusunda önemli zaafları bulunan ASEAN’ı bölgesel ve küresel güçler karşısında aktif bir yönelime sevk edebilecek yeteneğe ve kapasiteye sahip olduğu gözlerden kaçmamalı.
ASEAN’ın genel sekreterliğine başkent Cakarta’da ev sahipliği yapan ve bu anlamda birliğin şu veya bu şekilde doğal lideri kabul edilen Endonezya’yı aktif hale getirebilecek bir süreç beklenebilir.
Hiç kuşku yok ki, ASEAN içerisinde bölgeyi ve dünyayı tanıyan ve siyasi aktörlüğü ile öne çıkacak bir Enver İbrahim bölgede siyasi, ekonomik ilişkilerin geliştirilmesine önemli katkısı olacaktır.
Malay dünyasının toparlanması
Ayrıca Malay dünyasının bölgedeki iki önemli temsilcisi konumundaki Malezya ve Endonezya ilişkilerinde Enver İbrahim başbakanlığı ile yeni bir sayfa açılacaktır.
Bunun örneğini, 1990’lı yıllardaki bakanlıkları döneminde ortaya koyan Enver İbrahim’in yeni dönemde bu süreci yeniden başlatabilecektir.
Bu noktada, Endonezya kamuoyundan aldığı ve alacağı olumlu desteğin hiç kuşku yok ki, Cakarta merkezi hükümetinin de bu taleplere uygun karşılık vermesini kolaylaştıracaktır.
Malezya’da yaşanacak başbakanlık değişimi, salt bir liderlik değişimine işaret etmiyor. Bunun ötesinde, önümüzdeki dönemde ülkede reform süreci açısından da önem taşıyan bir gelişme olacaktır.