Mehmet Özay                                                                                              08.10.2020

Malezya’da muhalefet lideri ve Halkın Adaleti Partisi (PKR) lideri Enver İbrahim, federal mecliste çoğunluğun kendisini desteklediği yönündeki açıklamasının ardından önümüzdeki hafta 13 Ekim’de saray’da federal sultan tarafından kabul edilecek.

Enver İbrahim, 222 sandalyeli federal mecliste milletvekillerinin asgari çoğunluğunu sağladığı yönündeki iddiası oldukça önemli. Bu gelişme, aslında Malezya’da iktidar mücadelesinde yeni bir safhaya tekabül ediyor.

Enver İbrahim’in çoğunluğu sağladığı yönündeki açıklama, şu an iktidarda olan ve bir anlamda 24 Şubat sivil darbesinin sonunda oluşan şu anki Ulusal İttifak’ın (Perikatan Nasional-PN) sonu anlamına geliyor.

Bu yeni safhanın aktörleri kimler diye bakıldığında aslında gözler Dr. Mahathir Muhammed’i arasa da, şu ana kadar Dr. Mahathir bu gelişmede yer almadığı gibi, birkaç hafta önce Enver İbrahim’i gizli/açık karalamaya dönük olarak, “… zaten daha önce de benzer açıklamaları olmuştu…” şeklinde bir açıklaması olmuştu.

Söz konusu iktidar mücadelesinde bu yeni perdenin ayak izleri, 26 Eylül’de Sabah Eyaleti’nde yapılan eyalet parlamento seçimlerinden birkaç gün önce başlamıştı.

Muhalefet lideri Enver İbrahim, 22 Eylül’de federal parlamentoda çoğunluğun kendisini desteklediği yönündeki açıklaması Malezya siyasetinde büyük yankı bulmuştu.

Bu açıklama, bazı çevreler tarafından sansasyonel olarak değerlendirilirken, Enver İbrahim’in federal sultan’dan yani, Abdullah Riayatuddin’den görüşme talebinde bulunması, açıkçası ortada bir gerçeklik olduğuna işaret ediyordu.

Enver İbrahim’in bu çıkışının, gündemi değiştirmeye yönelik sıradan bir açıklama olmadığı, federal sultan nezdinde yapılan randevu başvurusunda ortaya konulmuştu.

O günlerde sultanın aniden rahatsızlanarak hastanede tedavi altına alınması süreci akamete uğratırken, hiç kuşku yok ki, aynı zamanda saray ve Enver İbrahim arasında çeşitli vasıtalarla görüşmeler yapıldığını da akla getirmektedir.

Öte yandan, bu açıklama ile Sabah seçimleri öncesinde eyalet seçmeni üzerinde bir siyasi etki oluşturarak Umut Koalisyonu adaylarına daha güçlü bir eğilimin ortaya çıkacağı beklentisi de göz ardı edilmiyordu.

Ancak aradan geçen süre zarfından Enver İbrahim iddiasından vazgeçmek ve geri çekilmek bir yana, kendine yönelik siyasi desteğin devam ettiğini gösterecek söylemlerde bulunuyordu.

Enver İbrahim, bugün yani 8 Ekim günü yaptığı açıklama ile bu yönde kararlılığına vurgu yapmak kadar, federal sultanın önümüzdeki hafta Salı günü yani 13 Ekim gününe randevu verdiğini açıklaması oldukça önemliydi.

Eylül ayı sonunda, federal sultanın hastalık gerekçesiyle kabul etmediği Enver İbrahim’le önümüzdeki hafta görüşecek olmasını da, yine bir saray nezaketi olarak görmemek gerekiyor. Özellikle, federal sultanın

Enver İbrahim’i feeral mecliste hangi partilerin desteklediğinin yanı sıra, bundan daha önemlisi hangi milletvekillerinin destek verdiğiyle alâkalı. Meclis aritmetiğinde Umut Koalisyonu’nu oluşturan üç parti yani, Halkın Adaleti Partisi (Partai Keadilan Rakyat-PKR), Demokratik Eylem Partisi (Democratic Action Party-DAP) ve Emanet Partisi (Partai Amanah) toplam 91 milletvekiline sahip olmalarına karşın, asgari çoğunluğun sağlanabilmesi için toplamda 112 milletvekilinin desteğinin olması Enver İbrahim’in diğer bazı partilere mensup milletvekillerin desteğini aldığını gösteriyor.

Bugüne kadar, ne toplam sayı ne de hangi partilerden milletvekillerinin destek verdiğinin açıklanmaması Malezya siyasetinin teamüllerinden biri olarak değerlendiriliyor. Bu noktada, ilgili açıklamanın ancak federal sultan’la yapılacak görüşmenin ardından kamuoyuyla paylaşılacağına dikkat çekiliyor.

Bu noktada, mevcut iktidarı oluşturan PN hükümetinde gayet açık bir kırılmanın yaşandığını söylemek mümkün.

Öyle ki, 24 Şubat sivil darbesinin ardından 1 Mart’ta hükümeti kurmakla görevlendirilen Muhyiddin Yasin’e destek veren Birleşik Malay Ulusal Organizasyonu (United Malay National Organization-UMNO) ve Malezya İslama Partisi (PAS) ile Sabah ve Sarawak Eyaletleri’nden bazı milletvekillerinin desteğiyle oluşan PN hükümetinde bakanlık dağılımlarından Sabah Eyaleti’nde yapılan seçimlerde aday gösterme ve eyalet başbakanı atanması süreçlerinde yaşanan anlaşmazlıkların Enver İbrahim liderliğindeki muhalefetin işine yarayan gelişmeler olarak değerlendirilmelidir.

Her ne kadar Enver İbrahim kendisine hangi milletvekillerinin destek verdiğini açıklamasa da, siyasi çevrelerdeki çeşitli söylemler karşısında UMNO genel başkanı Ahmed Zahid Hamidi, partisi UMNO’dan bazı milletvekillerinin Enver İbrahim’e destek vermeleri önünde engel olmayacağını söylemesi gayet önemlidir.

Enver İbrahim’in başında bulunduğu Umut Koalisyonu’nu oluşturan üç partinin federal meclisteki milletvekili dağılımı ile olası desteğe bakmakta yarar var. Federal mecliste PKR 38, DAP 42 ve Emanet Partisi 11 üyeye sahip. Bu noktada, siyasi çevreler ve gözlemciler Enver İbrahim’in Sarawak Eyaleti merkezli siyaset yapan Sarawak Birlik Partisi’ne (Gabungan Parti Sarawak-GPS) mensup 19 milletvekili ile UMNO’na mensup 10 milletvekilinin desteğini aldığı yönünde.

Bu noktada, UMNO açıkça Enver İbrahim’i desteklemese de, tekil olarak milletvekillerinin desteğinin önünün açılması iki lider yani Enver İbrahim ve Ahmed Zahid Hamidi arasında önemli müzakelerin yapıldığının bir delilidir.

Bu iki lider arasında görüşmeler olduğuna dair güçlü kanılar oluşmasına bir başka neden ise, PAS’tan gelen açıklama oldu.

UMNO ve PAS, 2019 yılında Muafakat adı verilen siyasi bir ittifak oluşturmuşlardı. Bu ittifakın görünür siyasi sonucu 24 Şubat 2020’deki sivil darbe olurken, bugün PAS liderleri Ahmed Zahid Hamidi’nin yukarıda dikkat çekilen açıklamasından rahatsızlıklarını dile getirmeleri PAS’ın bir anlamda saf dışı bırakıldığına işaret ediyor.

Şayet bu siyasi senaryo doğru ise, özellikle 2013 seçimlerinden sonra Enver İbrahim liderliğindeki koalisyonla arasına giderek ciddi bir mesafe koyan PAS’ın bugün gelinen noktada, siyasi söylem ve vizyonunun oldukça zedelendiği anlamına gelmektedir.

Enver İbrahim’in kapalı kapılar ardında UMNO liderleriyle görüşmüş ve bazı çıkar ilişkileri neticesinde ona başbakanlık kapısını açmasına olanak tanıyacak sayıda milletvekili desteğini almış olması üzerinde dikkatlice durulmayı gerektiren bir husus.

Malezya siyasetinde bugün gelinen noktada, federal sultanın anahtar konumunda olduğunu bir kez daha söylemekte yarar var. 24 Şubat sivil darbesi sonrası 1 Mart’ta Muhyiddin Yasin’e başbakanlığa atayan, buna rağmen bugüne kadar mecliste kurulan PN hükümetinin güven oylaması yapılmaması hiç kuşku yok ki, federal sultan tarafından da bir siyasi sorumluluk olarak değerlendiriliyor olmalıdır.

Mevcut federal sultanın ince eliyip sık dokuyan bir kişiliğe sahipl olduğu yönündeki söylem doğru ise, hiç kuşku yok ki, bir yandan PN hükümetinin federal mecliste kırılgan siyasi güç yapısı karşısında alternatif bir gelişmeyi değerlendirebileceğini gösteriyor.

Bu durumda, 13 Ekim günü Enver İbrahim’in başbakan olarak atanması sürpriz olmayacaktır. Ancak bir şartla. O da, son an gelişmelerine oldukça alışkın Malezya siyasetinde yeni bir siyasi aktörün ortaya çıkıp mevcut sayısal dengeler üzerinde belirleyici rol oynamamasıdır.

LEAVE A REPLY