Mehmet Özay                                                                                              28.05.2020

Dr. Mahathir Muhammed, bugün kurucusu olduğu Yerli Birlik Partisi’den (Parti Pribumi Bersatu) ihraç edildi. Bu gelişme, hiç kuşku yok ki, Dr. Mahathir’in yeni bir mücadeleye hazırlandığı anlamına geliyor.

23 Şubat’ta yaşanan gelişmelerin ardından Başbakanlıktan istifa eden ve ardından federal sultan tarafından yeniden aday gösterilmeyi beklerken, kendisini bir siyasi kumpasın tam ortasında bulan Dr. Mahathir’in şimdi nasıl bir siyasi hamle yapacağı merak konusu.

Sivil darbeye konu olan Şubat ayının son haftasındaki gelişmelerde, Bersatu’da parti başkan yardımcılığı konumundaki Muhyiddin Yasin, federal sultan tarafından başbakan olarak atanmıştı.

Muhyiddin Yasin, bugüne kadar meclis oylaması gözetilmeksizin Ulual Birlik (Perikatan Nasional-PN) iktidarının başbakanı olarak bugüne kadar başbakanlık koltuğunda oturuyor.

Bugün yaşanan gelişmeler sonrasında Bersatu parti yönetimi, Dr. Mahathir Muhammed’le birlikte partinin önde gelen isimleri ve bir önceki hükümette bakanlık yapmış siyasilerin de bulunduğu Mukhriz Mahathir, Syed Saddiq, Amiruddin Hamzah ve Maszlee Malik’i de ihraç etti.

Sivil darbe süreci

Bersatu’da yaşanan kriz hiç kuşku yok ki, Şubat ayı sonlarındaki siyasi darbe ile bağlantılı. O dönem, açıkça (United Malay National Organization-UMNO) ve (Partai Se-Islam Malaysia-PAS) ile siyasi koalisyonu desteklemediğini dile getiren Genlik ve Spor eski bakanı genç politikacı Syed Saddiq’ın yaklaşımının bugün siyasi sağlaması gerçekleşmiş gözüküyor.

Bununla birlikte, sivil darbenin mimarlarının Muhyiddin Yasin, Umut Koalisyonu (Pakatan Harapan-PH) iktidarı döneminde Halkın Adaleti Partisi (Partai Keadilan Rakyat-PKR) genel başkan yardımcılarından ve adı son dönemde Enver İbrahim karşıtlığı ile gündeme gelen Azmin Ali ve UMNO’nun profesyonel politikacılarından ibaret bulunmuyor.

Aksine, UMNO merkezli geliştiği görülen sivil darbenin ardında ülkenin monarşik yapısının olduğunu söylemek mümkün. Bu konuyla ilgili bazı görüşleri önceki yazılarda dile getirmiştik. Kısaca hatırlatmak gerekirse, ülke siyasal yaşamında başbakanlar seçimle belirlenirken, atamaları onaylayan federal sultan’dır.

Muhyiddin Yasin’in başbakanlığı ve meşruiyet sorunu

Son gelişmelerde ise 1 Mart’ta görüldüğü üzere Muhyiddin Yasin’in bir seçim süreciyle başbakanlık koltuğuna oturmaması, meclisten bugüne kadar güven oyu almamış olması gibi yapısal unsurlar dikkate alındığında, bu şartlarda mevcut iktidar düzenine siyasi meşruiyet kazandıranın federal sultanlık olduğuna işaret ediyor.

Şubat ayının son haftası ve Mart ayı başlarında yaşanan gelişmeler, 5 Mayıs 2018 tarihindeki 14. genel seçimlerden sonra iktidar olan Umut Koalisyonu’nun da sonu anlamına geliyordu.

Dr. Mahathir, kendisi dışındaki aktörlerin bir anlamda siyasi tuzağına düşerken, yeniden başbakan olacağını düşünerek, o dönem başında bulunduğu Bertasu’yu Umut Koalisyonu’ndan da çekmişti.

Bu durum, bu gelişmeler sonrasında federal sultanın Bersatu parti başkan yardımcısı yani, Dr. Mahathir’in yardımcısı Muhyiddin Yasin’i başbakanlığa atamıştı.

Böylece, Muhyiddin Yasin, bir yandan başbakanlık koltuğuna otururken, aynı zamanda Bersatu’nun başkanlığını fiili olarak üstlenerek bir anda ülke siyasal gündeminin en önemli ancak sembolik aktörü haline geldi.

Bu süreçte, Muhyidddin Yasin Dr. Mahathir’le görüşerek bir anlamda siyasi konsensüsü sağlama yönünde çaba sergilemiş olsa da, Dr. Mahathir’in bu görüşme taleplerine ve özellik de, UMNO’nuni çinde bulunduğu bir siyasi rejime onay vermemesi nihayetinde bugünkü ihraç sürecine yol açmış oldu.

Dr. Mahathir’in yeni hamlesi ne olacak?

Bugün yaşanan gelişmenin ardından, Dr. Mahathir’in nasıl bir siyasi hamlede bulunacağı gündemin en önemli maddelerinden biri.

Şu an itibarıyla hiçbir siyasi partiye mensup olmayan Dr. Mahathir’in Malezya siyasetinde yeniden önemli bir aktör olduğunu göstermesi için önünde birkaç seçenek bulunuyor. Bunların başında Umut Koalisyonu bloğu ile yeniden siyasi ittifak kurması.

Bunun için birkaç seçenek mevcut. İlki, dışardan bağımsız milletvekilleri olarak bunu gerçekleştirmek.

İkincisi ise, PKR’a geçmek. Dr. Mahathir’in Malay hissiyatı ve düşüncesindeki yeri ve konumu dikkate alındığında PKR üyeliğini kabul etmesi son derece zor.

Bu durumda, Dr. Mahathir’in birinci şıkla ilgili bir siyasi manevra yapması olasılığı daha rasyonel bir gelişme olacaktır.

Dr. Mahathir’in yeniden eski siyasi ittifak ile biraraya geleceğinin ipuçlarını, 18 Mayıs’ta özel oturumla toplanan Mecliste, ‘eski’ siyasi ortakları Umut Koalisyonu’na mensup bazı liderlerle biraraya gelerek göstermişti.

Dr. Mahathir’in bu görüşme öncesinde Bersatu’nun Şubat ayında yaşanan gelişmeler bağlamında Umut Koalisyonu hükümetinden ayrılmasının, parti başkanı olarak kendi kararı olmadığı, aksine Muhyiddin Yasin’in ısrarıyla gerçekleştiğini söylemisini de bir yere not etmeli.

Kaldı ki, bu ayın başlarında, başbakan Muhyiddin Yasin’in güven oyuna sahip olmadığı ve bu yönde gerekli çalışmanın yapılması konusunda federal meclise yaptığı başvuru meclis başkanı tarafından kabul edilmişti.

Bugüne kadar, meclisin konuyla ilgili ne zaman toplanacağına dair bir açıklama yapılmamış olması da, bugün yaşanan ihraçlar sonrasında meclis çatısı altında yeni gelişmelerin olacağının göstergesidir.

Yeniden Umut Koalisyonu (mu?)

Dr. Mahathir ne tür bir hamle yaparsa yapsın, Şubat ayı sonundan itibaren yaşanan gelişmeler sonrasında muhalefet lideri konumuna yükselmiş ve olası bir iktidar değişikliğinin başbakanı olarak görülen Enver İbrahim’in yaklaşımı da önem taşıyor.

Dr. Mahathir’in şu an itibarıyla formel bir liderlik sıfatı taşımıyor. Bu durum, onun elini zayıflatan ve bu konuda “yeniden başbakanlık” iddiasını güçlü bir şekilde dile getirmesinin önündeki en büyük engeli oluşturuyor.

Enver İbrahim’in liderliği pekişirken

Bu gelişmeler, Enver İbrahim’in geniş koalisyonlu reform hükümeti sürecinin bir kez daha ne denli önemli olduğunu ortaya koymaktadır. Malezya’da yakın gelecekte yeni bir koalisyon hükümetiyle karşılaşılması sürpriz olmayacaktır.

Ancak bu hükümetin kimi başbakan çıkartağı konusu bugün tartışmaların en ön sıralarında yer almaktadır.

Sivil darbeye konu olan Umut Koalisyonu hükümetinde Dr. Mahathir’in ülke ekonomisini gerekçe göstererek Enver İbrahim’in başbakanlığına bir türlü yeşil ışık yakmaması, Enver İbrahim’in artık kaybedecek hiçbir şeyi olmadığını da gözler önüne sermektedir.

Enver İbrahim’in başında bulunduğu muhalif partilerin desteği olmaksızın ne Dr. Mahathir’in ne de bir başka sürpriz ismin başbakan olabilir.

Dr. Mahathir yeni bir hamle hazırlığındayken, olası bir koalisyon ittifakında başbakanlık hesapları sadece mecliste milletvekili çoğunluğu ile belirlenmeyecek. Aksine Enver İbrahim’in karar sürecindeki yaklaşımı ile kesinlik kazanacaktır.

LEAVE A REPLY