Bir süredir ‘1 Malezya Kalkınma Fonu’ (1MDB) usulsüzlükleriyle çalkalanan Malezya’da iktidarın büyük ortağı Birleşik Ulusal Malay Organizasyonu (UMNO) içinde yaşanan kopmaların ardından, ‘Malezya Yerli Birlik Partisi’nin (Parti Pribumi Bersatu Malaysia -Bersatu) kurulmasıyla siyaset yeni bir evreye taşındı. 9 Ağustos’da İçişleri’ne yapılan başvuruyla siyasi hayata ‘merhaba’ diyen yeni parti, ‘etnik Malay’ siyasi partisi olma özelliği taşıyor. Partinin gelen başkanı ise, 1MDB usulsüzlüklerinin konu olduğu soruşturma ve araştırmalar sürecinde, UMNO içinde sesi giderek gür çıkan ve UMNO genel başkan yardımcısı, Başbakan yardımcısı ve Milli Eğitim Bakanı görevleri gibi çok önemli yetkilerle donanmış Muhyiddin Yasin. Partinin çıkış nedeni kadar, temel ilkeleri ve hedefi bağlamında görüşler ve eleştiriler daha ilk günden gündeme gelmeye başladı.  UMNO içerisinde önemli bir kırılma olarak değerlendirilebilecek bu gelişmeyi, yaklaşık bir yılı aşkın bir süre önce Malezya İslam Partisi (PAS) içerisinde yaşanan kırılmayla şu veya bu şekilde ilişkilendirmek mümkün. Ancak bu yazıda yeni kurulan ‘etnik Malay’ partisi bağlamında Malezya siyasetindeki gelişmelere değinmekte fayda var.

Dr. Mahathir Muhammed: Partinin fikir babası

Yeni partinin gündeme gelmesinde hiç kuşku en büyük amil, kimi çevrelerce ülkenin modern tarihindeki en büyük yolsuzluk hadisesi kabul edilen 1MDB oldu. Her ne kadar, ülkedeki ‘yolsuzlukla mücadele kurumu’, ‘baş savcılık’ gibi çeşitli yasal kurumların yolsuzlukla ilgili soruşturmaları sonrasında fonun kurucusu ve bir dönem başkanlığını yürüten başkanı Başbakan Necib bin Rezak’ın usulsüzlük yaptığına dair ‘herhangi bir veri olmadığı’ sonucuna ulaşılmış olsa da, muhalefet çevreleri ve akabinde eski Başbakanlardan Dr. Mahathir Muhammed’in konuyla ilgili tartışmaları sürekli gündeme taşımalarının büyük rolü bulunuyor. Dr. Mahathir’in bu konudaki görüşünün muhalefetle benzerlik göstermesi ve hatta bazı gösterilerde ve toplantılarda muhalefetin önde gelen isimleriyle birlikte yer alması UMNO cephesinde ‘ihanet’ olarak değerlendirildi. Kurt politikacı Dr. Mahathir ise, nasıl 2003 yılında Ahmed Badavi’yi başbakanlığa taşıyıp ve ardından 2009’da onun yerine Necib bin Rezak’ı başbakanlığa getirmede ‘mahir’ bir politika izlediyse şimdi de, Necib bin Rezak’ı ileri sürdüğü dayanaklar nedeniyle yerinden etmek istiyor. Bu bağlamda, muhalif siyasiler gibi ya da onlardan daha da ağır bir şekilde Başbakan Necib bin Rezak’ı eleştirmekten geri kalmıyor. Başbakan Necib bin Rezak, UMNO iç dengeleri harekete geçirilerek koltuğundan edilemediğinde çözümü UMNO’yu bir iki yıl içinde yapılacağı beklenen genel seçimlerde oy kaybına uğratarak yerinden etmek için yeni parti fikrini ortaya atan da Dr. Mahathir.

Muhalefet ve Bazı UMNO mensuplarında hedef birliği

Başbakan’ı hedef alma noktasında, UMNO üyeleri ve muhalefetin yan yana bulunması Malay siyasetinde yeni bir unsur olarak karşımıza çıkıyor. Muhalefet çevreleri, Dr. Mahathir ve UMNO içerisindeki bazı grupların Başbakan Necib bin Rezak’tan ‘kurtulmak’ istemelerinin nedeni farklı olsa da, aynı hedefte birleşiyorlar. Muhalefet, 57 yıldır ülkeyi yöneten UMNO iktidarına son vermek istiyor. Dr. Mahathir ve UMNO içerisinde onunla birlikte hareket edenlerse, 2018’de yapılması beklenen 14. genel seçimlerde, hiç olmadık ‘yolsuzluklara’ adı karışan bu Başbakan’la UMNO’nun kazanmasının mümkün olmayacağı argümanını ileri sürüyor. Yani, muhalefet ülkenin kötü yönetildiğini ileri sürerek ‘doğal olarak’ iktidar arzusuyla hareket ederken; Dr. Mahathir de, bir UMNO üyesi olarak ‘doğal olarak’ partisinin geleceğinden kaygı duyuyor. Bununla birlikte, muhalefet ve Dr. Mahathir’in ideolojik bir benzerlikten veya hareket noktasından biraraya geldiğini ileri sürmek güç. Dr. Mahathir eleştirileriyle Başbakanı köşeye sıkıştırmayı bir yöntem olarak sürdürse de, Başbakan Necib bin Rezak da arzu edilen karşılığı bir türlü ver/e/miyor. Bu durum, Dr. Mahathir’in Başbakanı giderek daha ağır bir ‘bombardımana’ tutmasına yol açarken, UMNO içinden Başbakan adına başkaları öncü rolü oynayarak Başbakanı savunmak zorunda kalıyor. Aslında Başbakan Necib bin Rezak’ın cevap ver/e/memesinin ardında siyaset yapma biçiminden öte, kişisel özelliği gündeme getirilmesi gerekir. Bu anlamda, Başbakan’ın, Malezya siyasetinde karizmatik lider örneği olarak gösterilebilecek Dr. Mahathir ve bir dönem onun yardımcılığını yapmış olan Enver İbrahim’le kıyaslanması mümkün değil. Bu tespite, ülkenin önde gelen bir medya kuruluşunun başındaki kişiyle yaptığım bir sohbet sırasında “Başbakanımız kendine yöneltilen iddiaları bastıramıyor” bağlamında aldığım cevapta da rastlamıştım.

UMNO Hiyerarşisi aşılamadı

Bu süreçte, özellikle 2015 yılında gecikmeli olarak yapılan UMNO yıllık genel kurul toplantısında Dr. Mahathir’in hedefi parti iç mekanizmasını harekete geçirerek Başbakan’ı istifaya zorlamak ve yerine başbakan yardımcılarından birini ve de tabii ki, parti hiyerarşisi dikkate alındığında Muhyiddin Yasin’in gelmesinin yolunu açmaktı. Ancak partinin son derece hiyerarşik yapılanmasını ‘delip’ genel kurulda delegelerin önünde hitap etme imkânı bulamayan muhalefet grubu kendi imkânlarıyla alternatif toplantılar tertip ederek seslerini duyurmak istedi. Dolayısıyla ne o süreçte ne de sonrasında parti genel başkanının değişmesi gibi bir hadise yaşanmadı. Bunda bir kez daha Malezya siyasetinde baş aktör rolündeki UMNO’nun genel başkanı hüviyetini de taşıyan Başbakan’ın geleneksel olarak kurgulanmış partiyi ‘yönetme biçimi’nin etkin olduğu görülüyor. Yani, karar mekanizmalarının hiyerarşik olarak işlediği parti yapısı, parti kadroları ve tüm teşkilatlarda ‘maddi’ ilişkileri de belirleyecek şekilde Başbakan’ın iki dudağından çıkan sözlerle belirleniyor. Parti içinde eleştirilere bir kez başlamış olan Muhyiddin Yasin gibi, Kedah Eyaleti eski Başbakanı Muhkriz Mahathir, parti genel başkan yardımcılarından ve Sabah Eyaleti’nde son derece güçlü bir siyasetçi olan Şafii Abdal da yönetimdeki görevlerinden ve de partiden ihraç edildiler. ‘Emekli’ siyasetçi olsa da UMNO üyeliği devam eden Dr. Mahathir de geçen Şubat ayında UMNO üyeliğinden ayrılmıştı.

Yeni Parti Çözüm mü?

9 Ağustos’da İçişleri Bakanlığı’na bağlı birime parti kuruluş dilekçisini veren isim ‘yetmiş’ yaşındaki Muhyiddin Yasin, aynı zamanda partinin genel başkanı. Parti genel başkanlığına getirilmesinin genelde Müslüman Malay siyasetinde, özelde ise UMNO içerisinde geniş kitleleri birleştirebilecek siyasetçi ‘kıtlığının’ bir göstergesidir. Öyle ki, kimi çevreler, yeni partinin kuruluşunu kamuoyuyla paylaşan eski başbakanlardan Dr. Mahathir Muhammed’in partinin başına geçebileceği yolundaki söylenti düzeyinde de olsa yaklaşımları, nihayetinde yetkin Müslüman-Malay siyasetçi sıkıntısına dolaylı bir göndermeden başka bir anlam ifade etmiyor.

Bersatu, yani ‘Birlik’ anlamına gelen yeni parti ile birlikten kastedilen ‘Müslüman-Malay’ seçmenler. Bu noktada yeni partinin karakteristik özelliği, partinin önde gelen kurucu figürlerinin ayrıldığı UMNO’yla benzerliği dikkat çekiyor. Burada şu hususa dikkat çekmekte fayda var. Malezya siyasetine ve toplum yapısına yabancı olanların veya yüzeysel ‘gözlemlerle’ yetinenlerin, bu toplumun Malay-Çin-Hintli başta olmak üzere sayısı on beşi bulan temel etnik yapılarının ve ülkenin sergilediği ‘ekonomik kalkınma’ bağlamının da katkısıyla ‘etnik çoğulculuğun’ pozitif bir bağlama oturtulduğu ve tüm Malezya halkının, iç içe huzur içinde yaşadığı yönlü bir algıya neden oluyor. Ancak gerçekte, sömürge döneminde şekillendirilen ‘parçalı’ toplum yapısının, bağımsızlık sonrasındaki en temel devamlılığı yani bu parçalılığı, ‘etnik ayrım’ üzerine kurulan siyasi partilerde bulmak mümkün. Bu bağlamda, ‘ulus-devlet’ gibi oldukça ideal bir siyasi kavramın toplumun genelinde görmek bir yana, varoluş temellerini kendi etnik yapılarına dayandıran siyasi partiler, bizatihi bu ideal kavramın somut bir veçhesinin yansımasına mani oluyor. Bu nedenle, bir dönem kendisi de UMNO içinde bakanlık düzeyinde yer almış olan avukat Zaid İbrahim yeni parti içinde yer almama nedenini, Birlik partisinin de UMNO’nun izinden gideceği görünüşüne dayandırıyor. Bu noktada yeni partinin hedefinde UMNO’nun geleneksel oy kitlesini oluşturan ve ağırlıklı olarak kırsalda yaşayan Müslüman Malay kitlesi bulunuyor. Kimi çevrelerin, yeni partinin sağlam bir ideolojik temele oturmadığı yolundaki eleştirisi de son derece haklı. Çünkü partinin hedefinde, örneğin UMNO’dan ‘atılan’ Enver İbrahim’in Malezya siyasetine 2000’li yılların başından bu yana ‘reform’ kavramını ve içeriğini dolduracak siyasetine benzer bir yapılaşma mevcut değil.

Bir dönem başbakanlık yardımcılığı yapmış Musa Hitam’ın, “Malezya bir zamanların Filipinleri olmaya doğru gidiyor” demesi veya on yıllarca ülke ekonomisini yöneten önemli beyinlerden biri Tengku Rezali Hamza’nın, “Bağımsızlıktan bu yana ülke bu kadar olumsuz bir dönem yaşamadı” söylemi acil bir çözümü gerekli kılıyor. Ancak yeni partinin bu ‘çözümü’ ne kadar sağlayıp sağlayamayacağını zaman gösterecek.

http://aa.com.tr/tr/analiz-haber/malezya-siyasetinde-derin-kirilma/627485

LEAVE A REPLY