Mehmet Özay                                                                                              19.08.2021

Malezya’da hafta başında Muhyiddin Yasin’in başbakanlıktan istifasının ardından, yeni başbakan arayışları sürüyor.

Sabık başbakan Muhyiddin Yasin’in istifasına giden süreçte belirleyici olan 3 Ağustos’ta Birleşik Malay Ulusal Organizasyonu (United Malay National Organization-UMNO) genel başkanı Ahmed Zahid Hamidi partisinden bazı milletvekillerinin, mevcut Ulusal İttifak (Perikatan Nasional-PN) iktidarına ve dolayısıyla başbakan Muhyiddin Yasin’e desteğini çektiğini belirtmesiyle gündeme gelmişti.

Bu gelişmeye rağmen, Muhyiddin Yasin parlamentoda çoğunluğun kendisini desteklediğini iddia etse de, federal sultanın görevi bırakması yönünde gizli/açık talebi sonrasında hafta başında istifasını sundu.

Muhyiddin Yasin’in başbakanlıktan istifasının ardından, federal sultan tarafından yeni hükümet oluşturuluncaya kadar geçici başbakan olarak görevini sürdürüyor. Bu noktada, siyasete yön verme görevi bir kez daha Federal Sultan’da…

Federal sultan siyasi partilere adaylarını ve destek sayılarını kendisine iletmesini istedi. Bu amaçla, parlamentoda çoğunluk oyuna sahip olduğunu belirleyen başbakan adaylarına bugün saat 16.00’a kadar süre tanıdı.

Buna göre, muhtemelen yarın yani, 19 Haziran günü, başbakanlığın güçlü adayını kabul ederek başbakanlığı tevdi edecek ve başbakanlığın parlamentoda güven oylamasına yeşil ışık yakacak

İki blok iki aday

Muhyiddin Yasin’in başında bulunduğu PN koalisyon hükümetini düşüren UMNO kendi adayını açıkladı: PN hükümetinde savunma bakanlığından sorumlu bakan İsmail Sabri Yakup… 222 sandalyeli parlamentoda İsmail Sabri’ye destek, toplam sekiz parti ve bazı bağımsız milletvekillerinin desteğiyle 113 olduğu belirtiliyor.

Öte yandan, gözler muhalefet lideri Enver İbrahim’in başbakan olup olmayacağına kilitlense de, bu siyasetçiye başbakanlık yolunun açılması zor gözüküyor.

Bunun nedenlerini, geçen yıl Eylül ayında, parlamentoda çoğunluğu elde ettiğini deklare etmesinin ardından, Enver İbrahim’in niçin başbakan olamayacağını dile getirmiştik…

Kaldı ki, muhalefetin doğal lideri konumundaki Enver İbrahim’in, şu an itibarıyla 222 sandalyeli parlamentoda toplam altı partiden 99 milletvekilinin desteğine sahip bulunuyor.

Yukarıda verilen sayılar dikkate alındığında Enver İbrahim’in minimum 111 sayısına ulaşamamış olması, pratikte federal sultan tarafından başbakan olarak atanmasını da mümkün kılmıyor.

Aralarında Dr. Mahathir Muhammed’in kurduğu Mücadeleci Vatan Partisi’nin de (Parti Pejuang Tanah Air-Pejuang) bulunduğu üç siyasi parti ile bağımsız olmak üzere on milletvekili ise henüz yukardaki iki adaydan birine destek sunmuş değil.

UMNO nihayet adayını seçtirecek

Yaşanan bu son gelişme dahil olmak üzere son bir buçuk yıldır, hükümeti kurma ve yıkma görevinin UMNO üzerinden gerçekleştirildiği ortaya koyuyor. UMNO’nun rolü, bu kadarla da sınırlı değil.

Gerek geçen Eylül ayında gerekse, bu ayın başında yani, 3 Ağustos’ta UMNO genel başkanı Ahmed Zahid Hamidi partisinden bazı milletvekillerinin mevcut PN iktidarına ve dolayısıyla başbakan Muhyiddin Yasin’e desteğini çektiğini belirtmesine rağmen, bugün başbakan ve yeni hükümet için yeni koalisyon çalışmalarında UMNO ile Muhyiddin Yasin’in başkanı olduğu Yerli Birlik Partisi’ni (Parti Pribumi Bersatu Malaysia-Bersatu) yan yana görüyoruz.

UMNO, 38 milletvekili ile 1 Mart 2020’de kurulan PN koalisyon hükümetinin en büyük ortağı konumundaydı. Bununla birlikte, UMNO lider kadrosunun aradan geçen süre zarfında sabık başbakan Muhyiddin Yasin ile arası bir türlü genel çerçevede anlaşma zemini bulamadı.

Bunda önceleri, hükümette UMNO’ya hak ettiği önemli bakanlıkların verilmediği söylemi gündemde yer işgal etti.

Ardından, yeni bakanlıkların oluşturulmasıyla UMNO’dan Hüseyin Onn, İsmail Sabri Yakup gibi isimler bakanlık koltuğuna oturdu. Ancak bu gelişme, bu sefer UMNO içerisinde zaten mevcut olan hizipleşmelerin daha da keskinleşmesine neden oldu.

Öyle ki, PN hükümetine destek verenler ile başında Ahmed Zahid Hamidi ve eski başbakanlardan Necin Rezzak ile tecrübeli politikacı Tengku Razaleigh Hamzah gibi isimlerin başında bulunduğu grup ise hükümet karşıtı söylemleri ve çıkışlarıyla gündemi belirlemeye çalıştılar.

Hafta sonundan bu yana özellikle, UMNO ve Bersatu arasında yaşanan görüşme trafiği sonucu ortak başbakan adayının İsmail Sabri Yakup olmasına karar verilmiş gözüküyor.

Malezya’da bitmeyen sayım

 Malezya’da son bir buçuk yıldır siyasal yaşamı el yordamıyla yapılan hesapların belirlediğini söylemek gerekiyor.

Parlamentonun bir buçuk yıldır görevini yap/a/maması, milletvekilleri  çoğunluğuna sahip olduğunu ileri süren başbakan adaylarının el yordamıyla, gizli/açık listelerle bunu kanıtlamaya çalışmalarına neden oldu.

Bu sürecin bir parçası olan federal sultan, Pazartesi günü yaşanan istifasının ardından başbakan adaylarının parlamentoda güven oylaması almalarını konusundaki kararı, yaşanan acı tecrübeden alınmış bir ders olduğuna işaret ediyor.

Umut Koalisyonu sonrası çöküş

Son bir buçuk yıldır yaşananlara bakıldığında, ülkede ön planda kovid-19’la mücadeleden kaynaklanan bir siyasal kriz varmış imajı gizli/açık oluşturulsa da, aslında kovid-19 öncesinde başlayan bir siyasi hesaplaşma yaşandı.

24 Şubat’ta ‘Sheraton hareketi’ olarak adlandırılan sivil darbe girişimi ile o dönem iktidarda olan Umut Koalisyonu hükümetinin görevine son verildi.

Ardından, 1 Mart 2020 tarihinde federal sultana, “meclisin çoğunluğu beni destekliyor mesajını” ileten Muhyiddin Yasin’e başbakanlık devrinin ardından, istifa ettiği geçtiğimiz Pazartesi gününe kadar federal mecliste güven oylamasının olmadığı bir süreç yaşandı.

Bu dönem içerisinde gerek Muhyiddin Yasin’in başında bulunduğu PN koalisyon hükümetine destek veren bazı milletvekillerinin desteğini çekmesi, öte yandan muhalefet lideri konumundaki Enver İbrahim’in “federal meclis”te çoğunluk desteğini sağladım açıklamalarına rağmen, meclisin bir türlü açılamamış olması, ülkede siyasi krizi kovid-19 kriziyle baş başa gerçekleşmesine neden oldu.

Aradan geçen bir buçuk yıllık sürede meşruiyet krizi olduğunu sürekli söylediğimiz ve sivil darbenin ürünü olan Ulusal Birlik hükümeti başbakanı nihayet, bu ayın başlarında kendisine destek veren UMNO’da, parti başkanı Ahmed Zahid Hamidi’nin yanındaki milletvekilleriyle  yaptığı basın açıklamasında, 8 milletvekillinin başbakana desteğini çektiklerini açıklaması üzerine federal sultanın başbakan üzerindeki baskısı arttı.

Her şartta başbakanlık koltuğunda oturmayı hedefleyen Muhyiddin Yasin, kovid-19 için alınan olağanüstü hâl, ulusal düzeyde kapanma vb. süreçlerde meclisin toplanmasını engellerken, kovid-19’un ülkede en yüksek oranlara çıkması sürecin ne kadar olumsuz yönetildiğini açık seçik ortaya koyuyordu.

Geç gelen karar

Federal sultan yaptığı açıklamada başbakan adaylarının mecliste çoğunluğu sağladıklarını kanıtlamaları yönünde yaptığı açıklamada, bir buçuk yıl önce bizzat kendisinin de parçası olduğu hatanın tekrarlanmayacağını ortaya koyuyor.

Oysa sadece teamül değil, meclis ve hükümet atamalarında kanunla belirlenmiş olan bu uygulamanın, o dönem uygulanmamış olmasının sorumluluğu bugün çok daha net bir şekilde ortaya çıkmış oldu.

Yaşanan kriz siyasi boyutuyla kalmadı… Aksine iktidarı oluşturan gayri meşru yönetim ne kovid-19’la ile etkin bir mücadele verebildi ne de ülke ekonomisini bu sancılı dönemde yönetebildi. Siyasi krizin neden olduğu uluslararası güven kaybı kendini yatırımlarda ve üretim süreçlerinde ortaya koyarken, genel itibarıyla ülke ekonomisinin kovid-19 sürecinde daha da yara almasına yol açtı.

Bugün yarın kurulması beklenen UMNO öncülüğündeki yeni bir koalisyon hükümetinin ömrünün ise ne kadar süreceğini zaman gösterecek.

LEAVE A REPLY