Mehmet Özay 01.22.2021
Japonya’da dün yapılan genel seçimleri, iktidardaki Liberal Demokrat Parti (LDP) ve Koemito ittifakı kazandı.
Söz konusu seçim zaferi, LPD’nin çiçeği burnunda başkanı Kishida’nın parti içinde gücünü kanıtladığı gibi, on yıllık LPD iktidarının da devamı anlamı taşıyor.
Kishida başbakanlığında yeni hükümet, Abe ve ardından gelen Suga hükümetlerinde iş çevreleri lehine politikalar yerine, mevcut toplumsal eşitsizliği gidermeye yönelik politikaları gündeme getirecektir. Bunda da, kovid-19’un neden olduğu ekonomik kayıplardan en çok sabit gelirliler bulunuyor.
Seçim sonuçları
İki meclisli parlamentoya (Diet) sahip Japonya’da temsilciler meclisinde, toplam 465 sandalyeden 293’ünü iktidarı oluşturan ittifak bloğunun oldu.
Anayasal Demokratik Parti ile Japon Yenilikçi Parti ve Japon Komünist Partisi’nin de içinde yer aldığı ‘birleşik cephe’ muhalefet ittifakı ise, 162 milletvekilliği elde etti.
Seçmenlerin yüzde 56’sının sandık başına gittiği Japonya’da iktidar ittifakının kaybettiği oyların ise muhalefet partilerinden, üçüncü blok olarak da adlandırılan Japon Yenilikçi Partisi’ne gittiği belirtiliyor. Bu parti, meclisteki sandalye sayısını yaklaşık 3 kat artırarak 41 sandalye kazandı.
Seçim LDP için, 2009’dan bu yana en kötü sonuç olarak ortaya çıksa da, merakla beklenen seçim yarışında Fumio Kishida liderliğindeki LDP, 261 milletvekilliği elde etmiş oldu. Komeito ise 29 milletvekili kazandı.
LDP iktidarında devamlılık
Bu seçim sonucunu LDP’nin 2012 yılından bu yana iktidarının devamı olarak okumak gerekiyor. Bu durum, uzun bir süre koalisyonlara ve sık hükümet değişikliklerine konu olan Japon siyasetinde istikrar anlamı taşıyor.
Bunun iç politika nedenleri olduğu gibi, dış politikada özellikle de, Doğu Asya’da ortaya çıkan güvenlik konusunun da önemli bir etkisinden bahsetmek mümkün.
Özellikle, Abe iktidarında güvenlik konusunun ulusal politikanın ilk sırasına taşınması, ABD’nin sabık başkanı Donald Trump’ın geleneksel ittifak sürecini yıpratan girişimleri, Japonya’yı güvenlik konusunda kendi ayakları üzerinde durması gerektiğini hatırlatmıştı.
Tıpkı benzer ülkeler gibi kovid-19 baskısında geçen seçimlerde LDP’nin aldığı bu sonuç, kaybedilen on beş milletvekilliğine rağmen, başarı olarak değerlendirilmeyi hak ediyor. Bu sonuç, aynı zamanda Shinzo Abe döneminin devamı anlamı taşıyor.
Bu noktada, Japon siyasetinde Abe dönemi politikaları veya en azından bu politikalara benzerlikler önümüzdeki dönemde etkisi sürdüreceği akla geliyor. Ancak, Pazar günkü seçimde milletvekili sayısı düşen LDP’nin iktidarın küçük ortağı Koemito’na daha çok bağımlı olacağı anlamı taşıyor.
“Yeni kapitalizm” söylemi
Kampanya döneminde “yeni kapitalizm” kavramını gündeme getiren Kishida bununla orta sınıfların yeniden yükselmesinin de içinde olduğu bir politik-ekonomiye işaret ettiğini söylemek gerekir.
Bununla birlikte, son iki yıla damgasını vuran kovid-19’un neden olduğu ekonomik bunalımın aşılmasında sabit gelirliler, işlerini kaybedenler ve öğrenciler gibi kitlelere yönelik yardım paketinin aynı zamanda söz konusu yeni kapitalizm politikası içinde değerlendirmek mümkün gözüküyor.
LDD, aralarında bakanların da olduğu bazı milletvekillerini kaybederken, mecliste siyasi güvencesinin ittifak ortağı Komeito olduğunu söylemek gerekiyor.
Başbakan Kishida’nın açıklaması da, kaybedilen milletvekillerine rağmen alınan sonucun ‘başarı’ olarak kabul edilmesinde, açıkçası kovid-19’un neden olduğu başta ekonomik olmak üzere yaşanan bir dizi zorluğun hesaba katıldığı anlaşılıyor.
Kishida başbakanlığında yeni yönetimi bekleyen sorunlar bir önceki dönemden farklı değil…
Bir yandan, ekonomik durgunlukla mücadele, geniş kitlelerin sosyal ve psikolojik refahının yeniden tesisi gibi ulusal ölçekteki sorunların yanı sıra, komşu ülke Çin’le ilişkiler ve bölgesel güvenlik hiç kuşku yok ki, yeni dönemin de önemli konu başlıkları olacak.
Ulusal güvenlik önceliği
Hatırlanacağı üzere Japonya son dönemde ulusal güvenlik konusunu öncelikli politikalar arasında aldı.
Bu noktada, özellikle son on yıla yakın bir süredir Çin Halk Cumhuriyeti’nin, Güney Çin Denizi teritoryal egemenlik iddiaları ve bunun fiiliyata yönelik açılımları belirleyici olurken, Kishida hükümetinin de bu yönde adımlar atması şaşırtıcı olmayacaktır.
Önümüzdeki hafta parlamentoda yapılacak toplantılarla belirlenecek olan yeni hükümetin yeni bir ekonomi paketi ilân etmesi ilk önceliği oluşturuyor.