Mehmet Özay                                                                                              10.10.2018

Malezya’da iktidar yeni başbakanı hazırlığında önemli dönemeçte. 9 Mayıs seçimlerinin ardından başbakanlık koltuğuna oturan 93 yaşındaki Dr. Mahathir Muhammed’in yerini alması beklenen Enver İbrahim, Cumartesi günü yapılacak seçimle federal meclise girmeye hazırlanıyor.

Malay Yarımadası’nın batı sahilinde Negeri Sembilan eyaletine bağlı Port Dickson şehrinde yapılacak seçim Enver İbrahim’in yeniden mecliste milletvekili olmasına olanak tanıyacak. Hakkında açılan ikinci livatalık davasının ardından, 2015 yılı Şubat ayında beş yıllık hapis cezasını çekmek üzere cezaevine giren Enver İbrahim, büyük bir sürpriz olmadıkça, üç yıllık aradan sonra yeniden mecliste yer alacak.

9 Mayıs seçimlerinde Halkın Adaleti Partisi’nden (PKR) milletvekili seçilen Danyal Balagopal Abdullah’ın istifası üzerine Enver İbrahim ve diğer altı aday boşalan milletvekilliği için yarışacak. Seçilmesine kesin gözüyle bakılan Enver İbrahim için başbakanlık yolu da açılmış olacak. Bu gelişme, Enver İbrahim’in 2015 yılında yeniden hapsedilmesinin ardından PKR’ın başkan yardımcılarından Rafizi Ramli’nin “geç de olsa Enver İbrahim’i başbakan yapacağız” sözünü hatırlatıyor.

Muhalefet çevrelerinde 9 Mayıs seçimleri öncesinde iktidar olunması halinde kimin başbakan olacağı yolundaki tartışmalarda, ittifakla Dr. Mahathir ismi üzerinde karar verilmişti. Şartlı başbakanlık olarak da bilinen bu anlaşmaya göre, Dr. Mahathir iki yıl boyunca başbakanlık koltuğunda oturacak.

Bununla birlikte, kimi çevrelerin bu ittifak gücünü zedelemeye yönelik çabalarına karşılık hem Dr. Mahathir hem de Enver İbrahim’den zaman zaman açıklamalar geliyor. Bu çerçevede, Dr. Mahathir’in seçimin yapılacağı Port Dickson’da Enver İbrahim’le birlikte kampanyaya iştirak etmesi ve Enver İbrahim’in de Dr. Mahathir’i bir baba ve ülkenin en önemli siyasetçisi olarak gördüğünü açıklaması önemliydi. Ve bu ve benzeri açıklamalar karalama kampanyası yürütenlere karşı verilmiş en iyi cevap olarak değerlendirilebilir.

Bu noktada, hem Dr. Mahathir’in ilerlemiş yaşı ve bu durumun oluşturabileceği çeşitli komplikasyonlar, hem de Enver İbrahim’in yaklaşık yirmi yıldır lideri olduğu muhalefet çevrelerinin beklentisi onu başbakan olarak görme arzusu bu süreyi daha öne de çekebilir. Bunun iki taraf arasında yakın işbirliği ile gerçekleştirilmesi yönünde güçlü bir irade olmakla birlikte, kimi çevrelerin çatışmacı bir atmosferin oluşması konusunda çaba içerisinde olduğu da görülüyor. Bunda özellikle iki liderin kısa bir süre öncesine kadar süren düşmanlıkları ve buna neden olan süreçlere dikkat çekilebilir.

Ancak, iki lider arasında yirmi yıla varan çatışmanın 9 Mayıs seçim sürecinde ortadan kalkması ve bunun ülkenin modern tarihine önemli bir dönemeç olarak yazılmayı hak eden 62 yıllık UMNO iktidarının sona erdirilmesiyle sonuçlanmasının ardından, yeni bir kırılmanın yaşanması pek mümkün gözükmüyor.

Bu ne sadece, biri 93, diğeri 71 yaşındaki iki liderin kendi siyasi tarihleri açısından ne de Malezya’nın bugün yaşamakta olduğu siyasi ve toplumsal değişimin yönünü değiştirme açısından bir anlam ifade edebilir. Aksine, 9 Mayıs seçimleri öncesinde oluşan geniş koalisyonda lokomotif işlevi gören Dr. Mahathir ve Enver İbrahim, sadece Malezya tarihinde değil, Güneydoğu Asya ve hatta kimi ölçülerde dünya tarihine geçecek eylemleri ile öne çıkıyorlar.

Tabii ki hedef Malezya’yı düzlüğe çıkarmak…

Dr. Mahathir seçim kampanyası sırasında iktidardaki Umut Koalisyonu (Pakatan Harapan-PH) olarak hedeflerinin, tekil siyasetçilerin kazanımı uğruna çalışmak değil, aksine iktidardaki bu yeni yönetimin ülkeyi etkin bir şekilde yönetmesinin önünü açmaya matuf bir yönü olduğunu vurguluyordu.

Benzer bir yaklaşımı, iktidardaki Umut Koalisyonu hükümetinin önemli ortaklarından olan Demokratik Eylem Partisi (DAP) lideri Lim Kit Siang, Cumartesi günkü seçimin, 9 Mayıs’taki siyasi başarının bir devamı olması noktasında önemli olduğu ifadesiyle ortaya koyuyordu. Lim, bu seçimin Yeni Malezya olgusunun güçlenmesi ve yakın ve orta vadeye umutla bakmanın bir aracı olarak nitelendirmesi önemliydi. Bu durum, bir siyasetçinin meclise taşınmasından öte, son yirmi yılını yeni bir ulus inşası için reform sürecine ayırmış Enver İbrahim gibi bir liderin meclis ve ardından başbakanlığı ile sonuçlanacak bir sürecin ortaya çıkması noktasında anlam taşıyor.

Lim, bu siyasi değişimin salt bir iktidar mücadelesi değil, ulus inşasının yeniden ele alınabileceği, farklı dini ve etnik yapıların birarada nasıl yaşayabileceği ve adaletsizliklerin nasıl ortadan kaldırılabileceği gibi meseleleri gündeme taşıyarak meselenin siyasi ahlak tarafına vurgu yapıyor.

Malezya’da ahlaki değişim başlığıyla kaleme aldığımız yazıda dile getirdiğimiz husus şu veya bu şekilde Kim tarafından da gündeme getirilerek, ülkedeki siyasi yaşamda görülen ancak toplumun diğer kesimlerinin bundan azade olmadığı ahlaki çöküşten kurtulmanın uzun bir zaman alacağı vurgusu Port Dickson seçiminin neden önemli olduğuna açık/gizli ortaya koyuyor.

Enver İbrahim ülkenin yeni başbakanı olarak, mesela kimilerinin zannettiği gibi siyasi ihtirasını tatmin etmeyecek. Belki de her siyasetçi de var olduğu söylenebilecek bu ihtirası olumlu bir yöne kanalize etmek suretiyle, yine kimilerinin ifade ettiği üzere yirmi yıl önce hak ettiği başbakanlığa kavuşmak suretiyle ülkenin geçen sürede kaybettiklerini telafi edecek önemli adımlar atacak.

LEAVE A REPLY