Mehmet Özay                                                                                            29/08/2022

Ağustos ayı genel itibarıyla geniş Malay dünyasında bağımsızlık kutlamalarına konu olmaktadır.

Günümüzde, özellikle Malezya ve Endonezya özelinde ulus devletler noktasında dikkat çekilebilecek bu gelişme bize, bağımsızlık öncesi dönemin ne tür gelişmelere konu olduğunu irdeleme imkânı sunuyor.

Bu noktada, özellikle geniş coğrafyası, çok farklı etnik/kültürel ve siyasal yapılaşmalara konu olmasıyla, Endonezya, bağımsızlık öncesi siyasal hareketler açısından gayet zengin bir yapı sergilemektedir.

Söz konusu bu yapı içerisinde, bağımsızlık öncesi dönemde, -dünyanın farklı bölgelerinde de rastlanan- siyasal ideolojilerin birbirinden farklılaştığı göz ardı edilmese de, belki de bundan daha çok iç içe geçmiş siyasal hareketlerin varlığına dikkat çekmek gerekir.

Siyasal dinamizm

Bu noktada, genel itibarıyla Endonezya bağlamında ve özelde ise, neredeyse Takımadalar’ın her bölgesinde farklılaşan boyutlarıyla ortaya çıkan gelişmeleri, kendine özgü nitelikleriyle anlama çabası sergilenmelidir.

Öyle ki, bağımsızlık süreci, bir yandan Hollanda sömürgeciliğine karşı bir mücadele olarak kendini ortaya koyarken, aşağıda değinileceği üzere Pemuda gibi, bu yönelimin lokomotifi olmuş yapılar, aynı zamanda iç-toplumsal dinamikleri de değiştirecek boyutlarda gelişme göstermiştir.

Söz konusu bu iç-toplumsal dinamiklerden kasıt, yerel sultanlıklar ve bunlara eklemlenen ekonomi-politik yapılardır.

Bağımsızlık öncesi veya bir başka deyişle, 20. yüzyıl başlarından itibaren gerek Hollanda sömürge okulları -özellikle de, Felemenkçe eğitim veren kurumlar-, gerekse Hollanda’ya gönderilen dönemin ‘seçkin’ ailelerin çocuklarının eğitim-öğretim süreçleri, aynı zamanda Avrupa siyasal ideolojileriyle tanışmanın da aracı olmuştur.

Bu gelişmenin, Endonezya milliyetçi hareketlerinin başlangıcı ve devamındaki rolü yadsınamaz.

Bunun yanı sıra, Avrupa merkezli geliştiği anlaşılan dönemin farklı siyasal ideolojileri, bölgenin temel zihniyet dünyasıyla da etkileşime geçmek suretiyle, sömürge karşıtlığında alternatif ve/ya daha yerel denilebilecek yönelimleri ortaya çıkarmıştır.

Pemuda

Kuzey Sumatra’da rastlandığı üzere, seçkin/elit ailelerin dışında yerel/sıradan toplum kesimlerine mensup gençlerin teşkil ettiği gençlik hareketlerinin varlığı önem arz etmektedir.

Bunlar arasında, “Gençlik Birliği” (Pemuda-Persatuan Muda), Endonezya milliyetçi akımları arasındaki yeri açısından dikkatle ele alınmayı gerektirmektedir. Söz konusu bu siyasi hareket, sadece, 20. yüzyıl ilk yarısında giderek artan milliyetçi hareketler içerisindeki yeriyle sınırlı olmayan bir öneme sahiptir.

Öyle ki, Endonezya’da bağımsızlığın ilân edildiği 1945 yılı Ağustos ayı ve ardından, 1949 Aralık ayında uluslararası çevrelerce tanınan bağımsızlık süreci sonrasında ordu-siyaset, ordu-ekonomi, ordu-sivil toplum gibi gayet bütünlüklü boyutlarıyla bugüne kadar etkisini bir şekilde devam etirmiştir.

Pemuda’yı diğer toplumsal ve siyasal hareketlerden ayıran başlıca unsur/veya bu unsurlardan biri, temelde Kuzey Sumatra’nın yerleşik egemen yapısını teşkil eden Malay egemen yönetim ve toplum kesimlerine sonradan eklemlenmiş çeşitli göç/men gruplarına mensup olmalarıdır.

Tüm bu uzun dönemli yapılanması ve gelişimi içerisinde Kuzey Sumatra’daki oluşumu bağlamında Pemuda’nın toplumsal arka plânını oluşturan ve süreçte önemli kılan unsarlardan biri kanımca, 19. yüzyıl başlarından itibaren Hollanda sömürgeciliğinin Sumatra Adası’nın güneyinden yani, Palembang’dan başlayan ve tedrici olarak kuzeye doğru yayılan genişlemeci politikalarının doğurduğu siyasal ve toplumsal değişimlerdir.

Bu noktada, bölgede nasıl bir toplumsal değişimin yaşandığına kısaca değinmekte yarar var.

Homojen Malay sistemde bozulma

Bölgenin, sömürgeci güç Hollandalılar tarafından siyasal egemenlik sahası teşkil etmesi hiç kuşku yok ki, 19. yüzyıl başlarından itibaren Avrupa’da yaşanan sömürgecilik süreçlerinin rekabetçi boyutunun artışıyla bağlantılıdır.

Sömürgecilik öncesin ve/ya Hollanda’nın Cava Adası ile sınırlı olan sömürgecilik sürecinde, Sumatra Adası’nın ve özellikle de, Kuzey Sumatra’nın kendi doğal sosyo/ekonomik ve siyasal/kültürel varlığının bir tür devamlılık sergilediğine tanık olunur.

Bu noktada, bölgede öne çıkan yerel sultanlıklardan Deli, Serdang, Langkat, Asahan, Pinang vb. kendi siyasal yöneticileri ve liderleriyle bu yönetim çevresine mensup özellikle, ‘Malay’ etnik yapısına mensup kitleleriyle birleşik ve bütünlüklü bir toplumsal yapı ortaya koyuyordu.

Bu durum, Malaka Boğazının öte yakasındaki yani, Malay Yarımadası’ndaki İngiliz egemenliğinin önce Penang Adası ve ardından, Singapur Adası ile oluşturmakta olduğu ve serbest ticaret odaklı eko-politik yapılanmasına adaptasyonu, Kuzey Sumatra’nın kendini yeni gelişmekte olan bölgesel dinamizme adaptasyonu anlamına geliyordu.

Bu süreç, Kuzey Sumatra’nın neredeyse tüm doğal ekonomik kaynaklarının ve bunların üretim ve aktarım süreçlerinin yerel yani, sahil bölgelerinde Malay, iç bölgelerde ise genel adıyla Batak işbirliğinin giderek birbirine eklemlenmesine yol açmıştır.

Öyle ki, bu süreç, Malay yönetici çevre ve kitleleriyle, alt gruplar ve dini/kültürel yapılanmaları noktasında Karo, Toba, Mandailing, Gayo vb. adlarla farklılaşan ve iç bölgelerde yaşam süren Batak etnik yapılarının sahil şeridiyle var olan uzun erimli ilişkilerinin giderek gelişmesi ve genişlemesi anlamı taşıyordu.

Bu sürece, aynı zamanda Ada’nın en kuzey bölgesindeki Açe ile Ada’nın Samudra Denizi’ne bakan yönündeki Padang’ı da eklemek karşımıza gayet önemli bir toplumsal, ekonomik ve hatta siyasal etkileşimin varlığını çıkarmaktadır.

Sömürgeci yayılma ve demografik deformasyon

Aslında tam da bu durum, Hollanda Sömürgeciliğinin kendini Cava Adası dışına taşımasının bir sömürgecilik süreci açısından bir tür zorunluluk arz ettiğini de göstermektedir.

Batavya merkezli Hollanda sömürgeciliği, her anlamda doğal mobilizasyon ve lojistik/ulaşım hattını oluşturan ve bu çerçevede, bir şekilde kendi teritorisi kabul ettiği Malaka Boğazı ve çevresindeki sosyo-ekonomik gelişmeden uzak durmamıştır.

Bu durum, bir yandan Hollanda sömürge yönetiminin İngiltere sömürge yönetimiyle öte yandan, Kuzey Sumatra’daki yerli Müslüman Malay sultanlıklarıyla siyasi ve ekonomik ilişkilerinin gerginleşmesi anlamı taşıyordu.

Süreçte, Hollanda’nın Kuzey Sumatra bölgesinde 19. yüzyıl ortalarından itibaren başlayan egemenlik tesisi bölgenin doğal-ekonomik varlığının üretim süreçlerinde dış iş gücüne ihtiyacı zamanla bölgenin demografik yapısını temelden sarsılması sonucunu doğurdu.

Özellikle, Cava Adası merkezli iç ve zorunlu göç süreci, Kuzay Sumatra’da Malay toplumsal yapının zamanla azınlıkta kalmasına yol açtı.

Söz konusu bu 19. yüzyıla ait kısa hatırlatma bize, 20. yüzyıl başlarından itibaren başkenti Medan olan Kuzey Sumatra’da nasıl bir toplumsal yapının oluştuğu ve bu sürecin, ne denli hızla evrilmeye devam ettiğini açıkça göstermektedir.

Bununla birlikte, oluşan bu demografik farklılaşma, Hollanda sömürge yönetiminin devamlılığı yerine, yeni siyasal aktörlerin oluşmasının da zeminini teşkil etmiştir.

Öyle ki, yukarıda dikkat çekildiği üzere elit ailelerin çocuklarının eğitim süreçleriyle bölgede kendini ortaya koyan milliyetçilik eksenli siyasal hareketler dışında ve ötesinde söz konusu göç gruplarına mensup gençlerin omurgasını teşkil ettiği yapılar bağımsızlık sürecinde kayda değer rol oynamıştır.

Bunun yanı sıra, Hollanda sömürgeciliğine karşı silahlı bir oluşuma evrilen ve bağımsızlıkta kayda değer payı olan Pemuda’yı Endonezya tarihinde ve özelde Kuzey Sumatra tarihinde öne çıkaran bir diğer husus, 1945-1949 yılları arasında bölgede yaşanan toplumsal değişimdek belirleyiciliğidir.

Öyle ki, bu süreçte, yerleşik Malay sultanlıklarına mensup aileleri hedef alan yönelimi ile toplumsal ve siyasal iktidar değişiminde rol oynadığı gibi, bağımsızlık sonrasının ekonomi—olitik yapılaşmasında da belirleyiciliğini sürdürmüştür.

LEAVE A REPLY