Mehmet Özay 12.07.2021
Malezya Federasyonu’nun en önemli siyasetçisi, devlet adamı Dr. Mahathir Muhammed 96 yaşına bastı.
Pasifik Savaşı sonrasında Güneydoğu Asya topraklarında birbiri ardına kurulan ulus devletlerden biri olan Malezya Federasyonu’nun yetiştirdiği önemli siyasetçi, devlet adamı ve entellektüel Dr. Mahathir 96. yaşında. Aslında, ona atfen, Malezya Federasyonu’nun yetiştirdiği derken biraz temkinli davranmak gerekir.
Malezya’nın 30 Ağustos 1957 tarihinde bağımsızlığa kavuştuğu ve Dr. Mahathir’in 10 Temmuz 1925 tarihinde doğduğu dikkate alındığında, onun varlığı, mevcut siyasal ve toplumsal koşulların bambaşka bir evrenine tekabül etmektedir.
Bu kısa tarihsel veri, temelde Dr. Mahathir’in bireysel varlığının ötesinde bir anlama işaret ettiğini ortaya koymaktadır.
Bu çerçevede, halen aramızda olan bu siyasetçi, sadece bugünün Malezya siyasetindeki karmaşık ve komplike ilişkilerindeki yeri ve önemi ile önem arz etmiyor. Bundan daha da ötesi, sömürge döneminin ve bu dönemin ürettiği ekonomik, siyasal ve kültürel koşulların yeniden ele alınmasını hatırlatacak ve bizatihi onun söz konusu o süreçteki ve devamındaki rolü ve işlevine dikkat çekecek bir yaklaşımı ortaya koymayı gerektirmektedir.
Başlıkta yer verdiğim kurt sıfatının elbette, somut bir karşılığı var. Bu karşılık, salt 1981 yılında aktif siyasetin en tepe ismi olarak yani, başbakan statüsüyle ülkesine hizmet vermeye başladığı yıllarla sınırlı değil.
Bundan daha öncesi ve de önemlisi söz konusu bu sıfat, sömürge döneminin tüm sosyo-kültürel ve siyasal şartlarına maruz kalmış, soylu ailelerden gelmeyen, aksine genel çoğunluk içerisinde bir Malay olarak Dr. Mahathir, mevcut şartlar karşısında ne denli rasyonel olmak gerekiyorsa bunu hayatına uygalayan bir kişi olması ve bu bağlamda kendini inşa etmesiyle bağlantılıdır.
Dönemin sömürge başkenti Singapur’da tıp öğrenimi görmesi, onun hem içinde bulunduğu Malaylılık durumu, hem de sömürge idaresi ile doğal ve aynı zamanda derin bir hesaplaşması olarak yorumlanabilir.
Tahmin edilebileceği üzere, doktorluk geri kalmışlıkla anılan toplumların gelişme aşamalarında, kendilerine biçtikleri mesleki formasyonun en tepesinde bir alan olması, başarılması halinde en önemli bir aşamanın geçildiğine yorumlanır. Dr. Mahathir, bu eşiği aşmakla birlikte bu alanda varlık sürmek yerine, bir başka eşiğe ulaşma mücadelesi vermiştir.
Öyle ki, Dr. Mahathir, Pasifik Savaşı sonrası şartlarının doğurduğu bir siyasal gerçeklik olarak, bir yandan bölge toplumlarının talebi, öte yandan sömürgeci güçlerin artık kaldıramayacakları giderek ağırlaşan sömürgeleştirilmiş toprakların ve halkların yükünden kurtulma adına gündeme gelen bağımsızlığa uluşma mücadelesinin kurumsal adı olan siyasi hareket içerisine katılmasıyla dikkat çeker.
Dr. Mahathir’in, doğum günü vesilesiyle yaptığı açıklamada, “din, ırk ve ülke” vurgusu dikkat çekicidir. Bu durum, salt bir Malay ve Müslüman olarak günün getirdiği siyasal şartlarda dillendirilen bir üçleme/argüman değil, bunun ötesinde derin tarihsel kökleri olan bağlamı olduğunu hatırlatmak gerekiyor.
“Din, ırk ve ülke” üçlemesi tam da, sömürgecilik döneminin koşullarında Malay Yarımadası’nın “asli unsurları” (bumiputra) olan Malay Müslümanların ve ilintili diğer bazı toplulukların ne için var oldukları ve bağımsızlıkla neyi murad ettiklerini ortaya koymaktadır.
Din ile İslam, ırk ile Malaylılık, ülke ile Malaya Federasyonu/Malezya Federasyonu kastedilirken, bunun temelde bu topraklarda yaşam süren diğer etnik ve dini azınlıklarla ilgili bir sorunsala karşılık gelmiyor.
Yukarıda “derin tarihsel kökleri” ile kastettiğim biraz da bu. Yani bu coğrafyayı ve üzerinde yaşam süren geniş toplum kesimlerini varoluşsal olarak birbirine bağlayan temeller olarak bu üç unsurun yapılaştırıcı bir işlevi bulunmaktadır.
Dr. Mahathir’in zikrettiği bu üç unsur onu siyasal ve toplumsal zeminde önemli bir yere oturttuğu gibi, bu üç unsurun diğer azınlık gruplarca algılanışı bağlamında Dr. Mahathir’in dışlandığını varsaymak pek mümkün gözükmemektedir. Sadece modern Malezya toplumu ve siyasetinde değil, Güneydoğu Asya özelinde ve Asya-Pasifik genelinde kalibre bir siyasetçi olarak Dr. Mahathir’in yeri tartışılmaz.
Bu ve diğer bazı nedenlerle, akademisyen ve siyaset yorumcusu Çin kökenli Malezyalı James Chin’in de vurguladığı üzere, Dr. Mahathir mevcut siyasi partiler üzerinde bir politik duruşu temsil etmektedir.
Bunun adına karizma veya tecrübe diyelim, her halükârda Dr. Mahathir ulaştığı bu yaşı ve bu yaşa ulaşana kadar siyaset dünyasındaki işlevi, genel olarak ifade etmek gerekirse onu, “diğerleri” nezdinde de makbul bir kişi kılmaktadır. Diğerlerinden kastımız, Malezya Federasyonu’nda yaşam süren diğer din ve etnik yapılara mensup kitlelerdir.
Sömürgeci unsurların teori ve yöntemleriyle akılları karışmış olanların anlayamayacağı bir durumdan bahsettiğimiz aşikârdır.
Öyle ki, Dr. Mahathir, “din, ırk ve ülke” derken, kasaba politikacısı veya azınlık aşağılık kompleksine (inferiority complex) maruz kalmış kişilerin dar kalıplarıyla hareket eden bir siyasetçi değildir. James Chin’e atıfla ifade etmek gerekirse, Malay Müslümanlara en ciddi ve ağır eleştirileri getiren kişi olan Dr. Mahathir, aynı zamanda -tüm eleştirilere rağmen, diğer dini ve etnik azınlıklarca Malezya’yı ulus-devlet yapma konusundaki kararlılığı ve yapıcılığı ile takdir edilen bir kişidir.
“Din, ırk ve ülke”nin varlık sürmesinin bilgi, siyaset ve toplumsal kökenlerine vakıf olduğuna kuşku olmayan Dr. Mahathir, aynı zamanda yaşadığı dönemin zorunlulukları/imkânları karşısında hareket kabiliyetini geliştirme ve genişletme konusunda da gayet mahir bir siyasetçi olduğunu kanıtlamıştır.
Malezya Federasyonu’nda 1970’lerin başlarından gündeme gelen ve 1980’lerden itibaren giderek artan bir şekilde ortaya çıkan kalkınmacı modernleşmenin unsurlarında belirleyiciliğe sahip olan bir siyasetçi var karşımızda.
Söz konusu o yıllarda, adına sömürge sonrası (post-colonial) denilen teorilerinin ortaya çıkmasında hiç kuşku yok ki, diğer bazı liderler kadar, Asya-Pasifik bölgesinde bir Müslüman, eski bir sömürge bireyi olarak Dr. Mahathir de siyasi düşüncesi, pratik zekası ve politikasalarıyla katkıda bulunmuştur. Bugün Malezya’da yaşanan her türlü siyasal zorluklara rağmen, kendini bir ulus-devlet olarak “din, ırk ve ülke” bağlamında var etmiş bir yapı var ise, bunda hiç kuşku yok ki, Dr. Mahathir’in gayet önemli bir payı bulunmaktadır.
Bu vesileyle Dr. Mahathir Muhammed’e uzun ve hayırlı ömürler dilerim.