Mehmet Özay 05.03.2024
Bu yıl, ASEAN-Avustralya ilişkilerinin 50. yılına tekabül ederken, Singapur ve Avustralya arasında 2015 yılında başlatılan Kapsamlı Stratejik İşbirliği’nin (Comprehensive Strategic Partnership-CSP) 9. yılı.
Bu çerçevede, Singapur başbakanı Lee Hsien Loong ve Avustralya başbakanı Anthony Albanese 9. Singapur-Australya Yıllık Liderler Toplantısı vesilesiyle Melbourne’de biraraya geldi.
İki ülke ilişkileri ile Avustralya-ASEAN ilişkilerinin ele alındığı toplantılar dünün değerlendirmesi kadar, yakın geleceği önemli projeksiyonlar sunmasıyla dikkat çekiyor.
Yarım yüzyıllık işbirliği
ASEAN, Avustralya için her açıdan gayet önemli bir ortak…
2024 yılının, ASEAN-Avustralya ilişkilerinin ellinci yılına tekabül etmesi sadece, Singapur’la değil, Güneydoğu Asya ile ilişkilerde Avustralya için önemli bir yıl olması bekleniyor.
Bu noktada, ASEAN ile Avustralya arasındaki ilişkilerin 50. yılı hem, birlik hem de, Avustralya açısından önemli bir gelişme olarak değerlendirilmelidir.
Özellikle, 2. Dünya Savaşı sonrasında Doğu ve Güneydoğu Asya bölgesinde veya bir başka ifadeyle, Asya-Pasifik bölgesindeki bölgesel yapılaşmaların en önemli adımı olan ASEAN’ın varlığı ile Batı Anglo-Sakson dünyasının bölgedeki en önemli temsilcisi konumundaki Avustralya’nın işbirliği yarım yüzyılın ardından, yeni bir evreye doğru evrilme aşamasında.
Bu evre, Avustralya’nın bölgesel bir blok olarak ASEAN’la ilişkileri kadar, ASEAN’da temsil gücü gayet yüksek olan Singapur’la ilişkileri açısından büyük önem taşıyor.
Aynı düşünce aynı hedef
Bölgede, Anglo-Sakson devlet düşüncesinin ve yönetiminin temsilcisi konumundaki Singapur ve Avustralya arasındaki ilişkiler, Singapur başbakanı Lee Hsien Loong’un Melbourne’ yaptığı resmi ziyaretle iki ülke işbirliğinin artırılması anlamı taşıyor.
Yapılan görüşmeler, iki ülke arasında, 2015 yılında başlayan ve son 9 yılda önemli adımların atıldığı Kapsamlı Stratejik İşbirliği’ni (Comprehensive Strategic Partnership-CSP) yeni hedeflere taşıma açısından gayet önemliydi.
İki ülke arasındaki kapsamlı işbirliği, altı temel alanı kapsıyor. Bunlar, ekonomi ve ticaret; savunma ve dış ilişkiler; halklar arası ilişkiler; bilim ve inovasyon; dijital ekonomi ile Yeşil Ekonomi.
Ekonomik işbirliği noktasında Singapur’un 7. büyük ticaret ortağı Avustralya ve Avustralya Singapur’a yatırım yapan en büyük 5. ülke konumunda olması iki ülke ekonomi ve ticaret ilişkilerinin boyutunu göstermesi bakımından dikkat çekicidir.
Büyüyen dijital ekonomi pastası
2025 yılında ASEAN bünyesinde gerçekleştirilen dijital ekonominin 300 Milyar Dolar’a çıkacağı tahmin edilirken, Singapur ve Avustralya’nın yakın işbirliğinin, bu alana katkısının belirleyiciliğine kuşku yok.
Birbirinden farklı ekonomik yapılara ve gelişmelere konu olan ASEAN’ın bu büyük dijital ekonomi pastasından alacağı payın, bu alana önemli yatırımlar yapan Singapur ve Avustralya tarafından güdümleneceğini söylemek yanlış olmaz.
İki ülke arasında var olan Dijital Ekonomi Anlaşması da (Digital Economy Agreement-DEA) bunun en somut göstergelerinden biridir. 2022 yılında iki ülke arasında imzalanan ve Yeşil Ekonomi Programı (Green Economy Agreement-GEA) adı verlien işbirliği anlaşması alanında belki de ilkler arasında yer alıyor.
İki ülke müteşebbislerinin sürdürülebilir alanlarda, sürdürülebilir ürünler oluşturmalarını amaçlayan program önemli bir alt yapı, know how ve insan kaynakları yatırımlarını içeriyor.
Ekonomi alanında günün getirdiği zorunluluk ve altenatifler ve bunların iki ülke ilişkilerine ne gibi katkısı olabilir diye bakıldığında karşımıza hiç kuşku yok ki, iklim değişikliği, karbon üretiminin sınırlandırılması vb. olgulardan neşet eden, yenilikçi ve çevreci yatırımlar ve ürünler geliyor.
Bunun ilginç örneklerinden birini, iki ülke arasında elektrik ticaretinin hayata geçirilmiş olması…
Bu noktada, bugün, yani, 5 Mart’ta Melbourn’de yapılan görüşmeler ve sonrasındaki basın açıklamaları, söz konusu bu ziyaretin önümüzdeki dönemi önemli ölçüde şekillendirmeyi hedeflediğini ortaya koyuyor.
Askeri boyutun kaçınılmazlığı
Yaklaşık on yıllık geçmişte, iki ülke arasında, ’Kapsamlı Stratejik İşbirliği’ düzeyinde gerçekleşen ilişkilerin memnuniyet verici olması tarafların, önümüzdeki döneme umutla bakmalarını sağlıyor.
Bu Ortaklığı’n merkezi noktaları ve somut olarak hamleleri nelerdir diye baktığımızda Singapur Başbakan’ı Loong’un da ifade ettiği üzere, askeri işbirliği önemli bir yer tutuyor.
Singapur’un yaklaşık 712 mil2 büyüklüğünde bir Ada’dan ibaret olması, gayet güçlü ve donanımlı askeri yapılaşmasına rağmen, tatbikatlar düzeyinde hareket kabiliyetini kısıtlayıcı bir faktör.
Bu nedenle, Singapur Tayvan’la olduğu gibi Avustralya ile de hava ve kara sahalarını paylaşım suretiyleaskeri varlığını daimi bir şekilde dinamik tutmayı amaçlıyor ve bunda bugüne kadar da başarılı olduğu görülüyor.
Avustralya ile askeri işbirliğinin otuz yıllık geçmişi olduğunu söylediğimizde, iki ülke ortaklığının anlamı daha iyi ortaya çıkıyor.
ASEAN’da Anglo-Sakson varlığı
Bununla birlikte, ASEAN içerisinde kanımca, Avustralya’nın kendine en yakın hissettiği ülkenin Singapur olması, bölgesel birlikle ilişkilerinde en önemli dayanak noktasını oluşturuyor.
Bu yaklaşımı, 2019 yılında dönemin Avustralya başbakanı Morrisson’un Singapur ziyaretinde, başbakan Lhoong’un sarf ettiği şu cümle gayet iyi özetliyor: ”Avustralya, bizim her yıl liderler düzeyinde biraraya geldiğimiz ender birkaç ülkeden biridir. İki ülke doğal partner konumundadır ve pek çok konuda aynı yaklaşımı sergiliyoruz.”
Bu ortaklığı şekillendiren tarihsel bağlar kadar, son dönemin getirdiği bölgesel ve küresel sorunlarına ortak çözümler bulma noktasında da, iki tarafın gayet dikkat çekici işbirlikleri zeminine sahip olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır.
Özellikle, son dönemde tanık olunan covid-19 süreci ve sonrasında gelen ekonomik kriz ve buna Ukrayna, Ortadoğu’daki gelişmeler ile Güney Çin Denizi’ndeki söylem düzeyindeki çatışmacı yaklaşımın sürgit devam etmesi ve hatta artış göstertemsi eklendiğinde, ASEAN ve Avustralya ilişkilerinde giderek daha da yakınlaşmayı beklemek gayet rasyonel.
İki ülkenin birbirine yakınlaşmasının bölgesel komşuluk ilişkileri ötesined Birleşik Krallık (İngiltere) eksenli ’Milletler Topluluğu’ (Commonwealth) üyesi olmaları ve bu noktada, Birleşik Krallığı’n tarihsel olarak bölgedeki doğrudan temsilcileri kabul etmek yanlış olmayacaktır.
Bu tarihsel oluşuma, birinci ve özellikle ikinci dünya savaşlarında Singapur ve Avustralya’nın bölgedeki askeri yapılaşmalarda oynadıkları rolleri eklemek gerekiyor.
Bugün Kapsamlı Stratejik İşbirliği çerçevesinde iki ülkenin yakınlaşmasını, küresel barış süreçlerindeki gerilemelerin, bu iki ülkeyi birbirine daha da yakınlaşmaları konusundaki temel nedeni oluşturduğunu söylemek yanlış olmayacaktır.
Aslında bu durum, yukarıda kısaca değindiğimiz üzere Anglo-Sakson ülkeleri arasında tarihsel olarak var olan benzerlikler ve zorunlu/gönüllü işbirliklerinin bir ürünü ve devamı olarak görmek gerekiyor.
Bu durum, hiç kuşku yok ki, iki ülkenin en güçlü manevi alt yapılarını teşkil ediyor ve bunu açıkça dile getirmekten de geri kalmıyorlar.
Singapur Başbakanı Lhoong’un, ”birbirini tamamlayan ekonomiler ve birbiriyle bağdaşık dünya görüşleri ve stratejik perspektiflere sahip olmak…” söylemi, iki ülke siyasal-ekonomik-askeri sistemlerinin yakınlaşması ve benzerliği, bölgesel istikrar konusunda hemen hemen aynı görüşleri ortaya koymaları anlamına geliyor.